Bayramlar, toplumsal hayatın en anlamlı anlarından biridir. İnsanların bir araya gelip sevinçlerini paylaştığı, kırgınlıkların bir kenara bırakıldığı, sevgilerin pekiştiği, dostlukların daha da sağlamlaştığı özel günlerdir. Ancak her bayramda olduğu gibi, bazen araya giren kırgınlıklar, küskünlükler ve tartışmalar gölgeler bırakabiliyor. Oysa ki bayramlar, birbirimize daha yakın olma, aramızdaki bağları güçlendirme, eski kırgınlıkları unutma zamanıdır.

Bu bayramda, gelin kimse küskü kalmasın. Hepimizin hayatında zaman zaman anlaşmazlıklar, yanlış anlaşılmalar ve kırgınlıklar olabilir. Ancak bayram, bu tür duyguların geride bırakılacağı, kalbimizin yumuşayacağı ve birbirimize daha fazla değer vereceğimiz bir fırsattır. Küskün kalmak, bazen gurur ve egonun, bazen de alışkanlıkların ürünüdür. Ama bayram, bu duygulardan sıyrılmak için en uygun zaman dilimidir.

Birçoğumuz, geçmişte yaşadığımız küçük kırgınlıkları büyütür ve onlarla yaşarız. Halbuki, bir telefonla ya da kısa bir mesajla o soğukluğu kırmak, dostlukları, kardeşlikleri yeniden canlandırmak mümkündür. Bu bayramda, birbirimize doğru adımlar atmak, kırgınlıkları bir kenara bırakmak, barışın ve huzurun kapılarını aralamak çok değerli olacaktır.

Sevgi, saygı ve hoşgörüyle dolu bir bayram geçirmek, hem iç huzurumuzu artırır hem de sevdiklerimizle aramızdaki bağları güçlendirir. Hepimizin içinde taşıdığı o sevgi, bir selamla, bir gülümsemeyle, belki de bir affetme adımıyla daha da büyüyebilir.

Unutmayalım, bayramda kimse küskü kalmasın. Birbirimize bir adım atarak, kalpten kalbe doğru bir köprü kurarak, daha güzel bir toplum oluşturabiliriz. Kırgınlıklar ne kadar derin olursa olsun, bayramda gönüllerin birleşmesi, gerçek anlamda bayramın ruhunu yansıtmaktır.

Bu bayramda, geçmişte yaşanan olumsuzlukları geride bırakıp, birbirimize sarılalım. Kimse küskü kalmasın, herkes barış içinde, huzur içinde bir bayram geçirsin. Bayramın neşesi, sevgisi ve samimiyeti herkese yeter.