Çoğu zaman, bir hedefe ulaşmaya çalışırken, önceliklerimizi (yaptığımız şeylerin sırasını) kontrol altına alarak ve temel olanla tesadüfi olanı birbirinden ayırarak üretkenliğimizi artırmaya çalışırız. Hayatımızda neye " evet " , neye " hayır " demeliyiz ki sonucuna doğru katlanalım.
Enerjinizi yönetmek, bunu artıran eylemleri davranışsal bir şekilde gerçekleştirmek ve paralel olarak enerjinizi emen aktiviteleri azaltmanız anlamına gelmektedir.
Daha fazla motivasyon, daha fazla odaklanma, daha eğlenceli ve daha fazla akışta olabilmek ve neticesinde daha fazla mutluluk olduğunda enerjiniz yüksek demektir.
Aslında daha fazla enerji, önemli olan şeyleri yapma isteği anlamına gelir.
Bazen öyle anlar olur ki zamanı değil enerjiyi yönetmek önemli olabilir.
Dayanıklılık üzerine fikir ve öğreti geliştirenler, bireylerin, takımların ve tüm organizasyonların, bazı basit müdahalelerle, işleri başarma kapasitelerini önemli ölçüde artırabilecekleri noktaya kadar ilerletebileceğini belirtmektedirler.
Çoğumuz işyerindeki artan taleplere daha uzun saatler çalışarak yanıt veriyoruz ve bu da kaçınılmaz olarak fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak bize zarar veriyor. Dolayısıyla çalışanların katılım seviyelerinin düşmesine, dikkat dağınıklığının artmasına, yüksek işten ayrılma oranlarına ve sağlık masraflarının artmasına yol açıyor.
Daha uzun saatler çalışmanın temel sorunu, zamanın sınırlı bir kaynak olmasıdır.
Enerji ise bambaşka bir hikayedir.
Fizikte çalışma kapasitesi olarak tanımlanan enerji, insanlarda dört ana kaynaktan gelmektedir. ‘’Beden, duygular, zihin ve ruh’’
Her birinde enerji, belirli uygulamalar oluşturarak sistematik olarak genişletilebilir ve düzenli olarak yenilenebilir; bu uygulamalar, bilinçli olarak yapılan ve kesin olarak planlanan, mümkün olduğunca çabuk bilinçsiz ve otomatik hale getirmeyi amaçlayan davranışlardır.
İnsanlar duygularını daha iyi kontrol edebildiklerinde, karşı karşıya oldukları dış baskılardan bağımsız olarak enerjilerinin kalitesini artırabilirler. Bunu yapmak için, öncelikle iş günü boyunca çeşitli noktalarda nasıl hissettiklerinin ve bu duyguların etkinlikleri üzerindeki etkisinin daha fazla farkına varmaları gerekir. Çoğu insan, pozitif enerji hissettiklerinde en iyi performansı gösterdiklerini fark eder. Şaşırtıcı buldukları şey, başka türlü hissettiklerinde iyi performans gösterememeleri veya etkili bir şekilde liderlik edememeleridir.
Olumlu duyguları besleyen güçlü bir kural olarak çalışma yaşamında uyguladığım bir eylemi sizlerle paylaşmak isterim.
Ekipleri yönetirken oldukça işe yaradığını ve onların enerjilerini bir kat arttırdığı düşündüğüm takdir ve iltifat etme yönünde yaptığım uygulamalardan verimlilik aldığımı görmüştüm
Çoğu zaman bu uygulama, verene de alan kadar faydalı görünmektedir. El yazısıyla yazılmış bir not, bir e-posta, bir telefon görüşmesi veya bir sohbet şeklinde olabilir ve ne kadar ayrıntılı ve özellikli olursa, etkisi de o kadar yüksek olur. Bazen iyi bir iş çıkaran bir çalışanınızın omuzuna hafifçe dokunmak bile muhteşem bir enerji aktarımı olabilmektedir. Tüm davranışlarda olduğu gibi, bunu yapmak için belirli bir zaman ayırmak başarı şansını büyük ölçüde artırabilmektedir.
Yaşı oldukça ileri olan bir sanayici ağabeyimizin kendi ile yaptığı bir analizi aktarmıştı.
Kendimi kötü hissettiğim gün işe gitmiyordum. Benim bu lüksüm vardı. Çünkü o gün işe gitsem etrafımdaki herkese o kötü enerjiyi boşaltarak onları mutsuz edebiliyordum. Hatta gitmediğim günlerdeki verimliliğin daha da arttığını görebiliyordum. O yüzden enerji ve huzur düzeyimi kontrol ederek güne nereden başlayacağıma kararı ben veriyor ve daha verimli oluyordum.
Bu anekdotun bile enerji aktarımında ne kadar etkili olduğunu anlayabiliyoruz.
En iyi planlama ve yönetim becerilerine sahip olsanız bile, yine de yıpranmaya mahkûmsunuz.
Kendinizi şarj edilebilir bir pil gibi düşünüyorsanız, bir noktada yeniden şarj edilmeniz gerektiğini anlamak çok mantıklıdır!
Enerji vericiler, hayatınızda size enerji veren veya sizi besleyecek şekilde bardağınızı dolduran farklı şeylerdir.
Size enerji veren şeyleri düşünün! Bu, dinlendirici bir gece uykusundan yüzünüzü yıkamaya kadar her şey olabilir.
Bazı şeyler ve hatta insanlar size enerji verebilir.
Sizi neyin yükselttiğini bilmek, enerjinizi yönetmenin büyük bir parçasıdır.
Kendinizin bataryasını devamlı ve düzenli kontrol ederek enerjinizi de tasarruflu kullanabilirsiniz
Kalın sağlıcakla,
Sinan Bayraktar