İçinde bulunduğunuz durumlar, anlık gelişmeler, toplumsal veya siyasi olaylar ,doğal afetler veya ailenizdeki beklenmeyen kötü bir olay.
Bunların tümü öyle bir kaos yaratır ki,o içinizdeki tüm iyi duygular adeta uçup gider ve huzur kaleleriniz yıkılır.
Son dönemlerde dünyada be dolayısıyla ülkemizde de yaşanan benzer olaylar insanların iç dünyasını karartabiliyor ve az da olan huzurlarını yok edebiliyor.
Bazı değerleri güçlü tutarak huzur kalemizi yıkılmadan muhafaza edebiliriz.
Olumlu düşünmek, bazı şeyleri kabul etmek ,sınırlar koymak, kendinle barışık olarak destek almak çözümü kolaylaştırabilir.
Örneğin, olumlu düşünmek tek başına mucize yaratmayabilir ama kesinlikle iç huzuru korumada ve zor durumlarla başa çıkmada çok etkili bir araçtır. Zihnimizde sürekli negatif düşünceler dönerse stres, kaygı ve umutsuzluk artar. Olumlu düşünmek, bu döngüyü kırar, motivasyonu artırır, sorunlara çözüm odaklı yaklaşmamızı sağlar. Tabii gerçekçi ve dengeli bir olumlu bakış önemli; her şeyi “pembe tablo” gibi görmek değil, ama içinde iyi yanlar ve çözüm yolları aramak.

Evet, sınırlar koymak kesinlikle işe yarar. Kişisel sınırlar, hem ruhsal hem de fiziksel sağlığımızı korur. Sınır koymak demek; neyi kabul edip neyi etmeyeceğimizi belirlemek, kendi değerlerimizi ve ihtiyaçlarımızı gözetmek demektir. Böylece başkalarının bizi tüketmesini, üzerimizde baskı kurmasını engelleriz. Özellikle zor insanlarla, stres yaratan durumlarla sınır koymak, iç huzurunuzu ve özgüveninizi artırır. Sınır koymak bazen zor görünse de, uzun vadede kendimize saygımızı ve mutluluğumuzu güçlendirir.
Düşünün,çoğu zaman “hayır” dediğimizde bile iç huzurumuzu kurtarabiliyoruz.
Bazen de, birşeyleri mecburen kabul etmek, yani kontrolümüz dışında olan durumları kabul etmek iç huzuru sağlamanın önemli bir parçasıdır. Çünkü direnmek, mücadele etmek her zaman mümkün veya faydalı değildir; bazen enerjimizi boşa harcar ve bizi yıpratır. Kabul etmek, “pes etmek” değil; gerçekliği fark edip ona göre hareket etmek, kendimizi korumak ve odaklanmamız gereken yerlere yönelmek demektir. Böylelikle gereksiz mücadeleler ve stres azalır, içimizde bir sakinlik doğar. Zor da olsa, kabul etmek özgürleştirici olabilir.
Kabul ederek yürümek,yolu bulmak demektir.
Ormanda kaybolduğunuzda bile gökyüzünden süzülen bir ışığın varlığı bile sizi hayatta tutarak durumu anlatır gibi olduğunda, içinizdeki güç sizin huzurunuzu güçlendirerek yolunuzu aydınlatabilir.
Kalın sağlıcakla