Bazen çaresizlik,bazen de bağımlılık birşeylerden vazgeçmemizi engelliyor.
Bir şeyden vazgeçmek zor, çünkü genellikle alışkanlıklarımız, duygusal bağlarımız ve güvenlik hissimizin orada yattığını düşünerek vazgeçemeyiz.
Bırakamadığımız şeyler çoğunlukla bize tanıdık gelir, belirsizlik korkusu yaratır veya kendimizi eksik hissetmemize neden olur. Ayrıca, umut ve beklentilerimiz bazen gerçeklerden daha güçlüdür; o yüzden bırakmak yerine devam etmeyi seçeriz.

İnsanlar çoğu zaman zarar ettikleri ya da olumsuz sonuçlar doğuran bir durumdan vazgeçmek yerine, “zararı kurtarmak” için devam ederler. Bu, “batık maliyet yanılgısı” dediğimiz psikolojik bir durumdur. Çünkü zaten emek, zaman veya enerji harcamışızdır, bırakmak bu yatırımı boşa çıkaracakmış gibi gelir. Oysa bazen devam etmek, daha büyük zararlara yol açabilir. Çoğu zaman, vazgeçmekle devam etmek arasında kaldığımızda hızlı dönüş yapamıyoruz.
Bu tip dönüşlerde adeta keskin bir viraja girmiş gibi savrulacağımız hissine kapılır ve karar vermekte zorlanırız. O zaman çoğumuzun yaptığı gibi zarar etmeye ve kaybetmeye devam ederiz. Çaresiz gibi kalırız.
Çaresizlik de büyük bir etken olabilir. Bırakamamak bazen içinde bulunduğumuz durum karşısında elimizin kolumuzun bağlı olduğunu, başka seçeneklerimizin kalmadığını hissetmekten kaynaklanır. O zaman “en azından buradayım, vazgeçersem elimde hiç bir şey kalmaz” düşüncesi ağır basar. Bu çaresizlik duygusu, bizi olduğu yerde tutar ve değişime direnç gösteririz. Ama bazen küçük adımlarla, destek alarak o çaresizlik hissini kırmak mümkün olur. Böyle hissettiğimiz durumlarda, bırakmayı düşünmek ve bunu konuşmak bile iyi bir başlangıç olabilir.
Atalarımızın dediği gibi zararın neresinden dönersek kardır.
Sizi dibe doğru çeken ağırlıklar fazla geliyorsa bırakın ve kurtulun.
Kalın sağlıcakla
Sinan Bayraktar