Gazeteci ve yazar Mesut Nöbetçigil, son yazısında günlük hayatta karşılaşılan sürekli küsen, alınan, trip atan bireyleri “küstüm çiçeği” metaforuyla ele aldı. Yazısında, bu kişilerin sevgiye, ilgiye, özre bile karşılık vermeyen bir tavırla, sadece enerji tükettiğini vurgulayan Nöbetçigil, şu ifadeleri kullandı:

“Hayatımızdaki bazı insanlar, bir travmanın içinde sıkışmış, çocukluklarının kırgınlığına saplanmış gibiler. Kalpleri sanki sürekli aynı şarkıyı çalan, iğnesi takılmış bir pikap gibi...”

"İyi olmak yetmiyor; yormamak da önemli"

Nöbetçigil, sürekli küsen kişilerin “özde iyi” olsalar bile ilişkilerde ciddi yıpratıcı bir rol üstlendiğini belirtti. Bu profildeki kişilerin iletişimi sabote eden bir davranış biçimiyle hareket ettiğini belirten gazeteci, özellikle şu uyarıya dikkat çekti:

“Küsen kişi sizin hayatınıza neşe değil, negatif enerji ve yorgunluk taşır. Onlara iyi olduğunuzu kanıtlamaya çalışmak sadece onların ‘küskünlük repertuarını’ geliştirir. Özür dilemek gerekiyorsa dilersiniz. Gerisini akışa bırakmalısınız.”

Kocaeli Voleybol Akademi, 2. Lig’de  Hedefine Kilitlendi
Kocaeli Voleybol Akademi, 2. Lig’de Hedefine Kilitlendi
İçeriği Görüntüle

“Hayat bir bahçedir, gölge yapanları temizleyin”

İlişkilerde tek taraflı çaba göstermenin yıpratıcı olduğuna değinen Nöbetçigil, yazısında hayatı bir bahçeye benzeterek şu benzetmeye yer verdi:

“Bahçenizi sadece sizi seven, besleyen insanlarla yeşertin. Küskünler gölge yapan yabani otlar gibidir. Nazik ama kararlı şekilde temizlemek gerekir.”

“On yıl önce ben de küstüm”

Yazısının sonunda kişisel bir deneyimini paylaşan Mesut Nöbetçigil, sürekli küsen bir yakınıyla olan ilişkisine dair şu sözleriyle dikkat çekti:

“Sayısız defa küsen ve hep benim barıştırdığım biri vardı. Bir gün arayıp 'Ben de sana küstüm' dedim ve kapattım. Üzerinden on yıl geçti. Aramadım, eksilmedim. Rahatladım.”

Ekran Görüntüsü 2025 10 16 225341

Kaynak: Haber Merkezi