Kumar, birçok kültürün asırlardır varolan "eğlence" biçimi olmuştur. Yazı-turadan hayvan dövüşlerine kadar uzanan bu bağımlılık, sadece oynayanı değil, dahil olan herşeye zararı dokunmuştur. Öte yandan dijital dünya, kumar bağımlılığı sorununu eskiye göre çok daha karmaşık ve tehlikeli bir boyut kazandırmıştır.

Kumar bağımlılığı sadece parayla da değil, aynı zamanda paranın yanında insanın ruhsal ve sosyal sağlığıyla da oynamaktadır. Aile, arkadaşlık, evlilik gibi ilişkileri derinden yaralar ve belli noktada geri dönülemez zararlarla baş başa kalınır.

Kumar oynayan biri ilk zamanlar da sadece birkaç arkadaş buluşmasında eğlence amaçlı oynanan kumar, kişinin hayatını ele geçirmeye başlamıştır çoktan. İş hayatında ise çalışma saatleri dışında kumar sitelerine girer, kredi kartlarını sınırsız bir şekilde ise harcamaya başlar. Bunun kötü yanı ise kişinin harcamalarının farkında bile olmamasıdır. Oyunlar sırasında kazandığı küçük ödüller, ona daha büyük kazanma hayalleri kurdurur ve bir yandan da sürekli kaybetmeye başlar.  Kaybedilen paranın yerini doldurmak için daha fazla oynaması gerektiğini düşünür.

 Unutulmamalıdır ki kumar oynayan kişi, kazandığı an aslında kaybeder. Kumar sitelerinin algaritmaları bu şekilde çalışır. "Önce kazandır, sonra kaybettir."

Kumar bağımlılığı bireyi etkilediği gibi toplumu da etkiler. O yüzden bu kişileri toplum olarak yargılamak ya da dışlamak çözüm odaklı bir yaklaşım olmayacaktır. Eğitim, farkındalık kampanyaları ve tedavi yöntemleri arttırılmalıdır.

Şunu unutmayın ki kimse isteyerek ruhsal huzurunu ve sosyal ilişkilerini tüketmez.