Kocaeli Üniversitesi’nin ülkemizin en prestijli üniversitelerinden biri olduğu her fırsatta dile getirilir.
Kampüsün kent merkezine çok uzak olarak inşa edilmesi her ne kadar ilk başlarda geniş bir kesim tarafından eleştirilse de, şimdi Umuttepe mevkii adeta yaşam merkezi oldu.
Kent merkezinde bulunmayan bir çok marka Umuttepe mevkiinde işletme açmak için birbiri ile yarışır hale geldi.
Elbette çok büyük eksiklikler var ama ben şimdi artık ivedilikle çözülmesi gereken çok büyük bir sorundan bahsedeceğim.
Stajyer olarak başladığım meslekte artık 25’inci yılımı doldurmanın haklı gururunu yaşıyorum.
Meslek hayatım boyunca çalıştığım kurumlarda eğitim gören stajyerlere elimden geldiği kadar destek olmaya, mesleğin püf noktalarını anlatmaya özen gösterdim ve gösteriyorum.
Çünkü ben de bugün bildiğim her şeyi meslek büyüklerimden öğrendim.
Bu satırlar aracılığı ile bir kez daha her birine minnet, saygı ve en derin sevgilerimi iletiyorum.
Ben mesleğe çok şanslı bir dönemde başladım çünkü bu mesleği duayenlerden öğrendim.
Her birinden hem karakteristik özellikler hem de mesleğin çok ince nüanslarını kaptım.
Konumuza yani Kocaeli Üniversitesine gelecek olursak.
Şu anda Kocaeli TV Genel Yayın Yönetmeni ve kocaelitv.com.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapıyorum.
Medya kuruluşumuzda her dönem stajyer öğrencilere üniversitede öğrendikleri teorik ve pratik eğitimi pekiştirmeleri için imkan tanıyoruz.
Ancak özellikle Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğrencileri pratik eğitim konusunda adeta sıfır.
Eğitim dönemleri boyunca okulda bilgisayar odası olmasına rağmen montaj eğitimi verilmiyor.
Öğrenciler, sınıflarda ellerindeki notlardan montaj, tasarım veya meslek için gerekli diğer doneleri edinmeye çalışıyor.
Radyo TV Sinema bölümü okuyan öğrenciler ellerine henüz kamera almamış.
Gazetecilik okuyan öğrenciler eline fotoğraf makinesi almamış.
Bu durum, Kocaeli Üniversitesi’ne yakışmıyor.
Bu öğrenciler 4 yıl boyunca okulda pratik ve teorik eğitim almayacaksa, kusura bakmayın ama ömürlerinden 4 yıl çalınmış oluyor.
İletişim fakültesi mezunu olan bir öğrenci fotoğraf çekmeyi, kamera kullanmayı, montaj yapmayı, röportaj yapmayı ve haber yazmayı 4 yıl boyunca eğitim gördüğü okulda öğrenemediyse, daha doğrusu öğretilemediyse kimse prestijden bahsedemez.
Mezuniyeti yaklaşan öğrenciler şimdi kara kara hayatlarına nasıl devam edeceklerini düşünüyor.
Kimisi KPSS’ye girmenin planını yapıyor, maalesef bazıları da farklı meslekler seçiyor.
Geçtiğimiz günlerde yine Kocaeli Üniversitesi Radyo Televizyon Sinema bölümünden bir öğrenci ile geleceğe dair planları ile ilgili sohbet ettik.
Mesleki geleceğini ile ilgili endişeleri beni derinden etkiledi.
Söylediği sözler hem üzücü, hem de düşündürücüydü:
“Hayalim öğretmen olmak. Ama pratiğini bilmediğim konularda öğrencilere ne anlatabilirim? KOÜ’de bilgisayar odası var ama 4 yıldır içine bir kere bile girmedim. Bilgisayar derslerini sınıfta notlardan öğrenmeye çalışıyoruz. Hocamız henüz kamera kullanmayı öğretmeden bize kısa film dersi verdi. Cep telefonları ile çektik. Bizim 4 yılımız boşa geçti ama en azından bizden sonraki öğrenciler için pratik ders sorununun mutlaka çözülmesi gerekiyor.”
Evet bu sözler 4 yıl boyunca İletişim Fakültesinde eğitim almış ancak sıfır pratik bilgi ile mezun olmaya hazırlanan bir öğrencinin feryadı.
Sayın yetkili, uygulamasız pratik ile prestij sağlanamaz...