“Bir defa görmek, bin defa duymaktan iyidir” sözü, Çin’ de söylenen çok eski bir özdeyiştir.
Çoğu zaman gözlemlerimizin ve deneyimlerimizin, başkalarının sözlerinden daha değerli olduğunu anlatır.
Bazen duyarak ürettiklerimiz,doğru olup olmadığını bilemediklerimiz etrafımızdaki tüm değerlere o kadar çok zarar verir ki farkında olmadan yıkar geçeriz. Bu özdeyişi duyduğumda en çok bunu anımsadım.
Son dönemde gelişen sosyal medya platformlarında duydukları ile hareket eden o kadar çok insan var ki,duydukları herşeyi doğru kabul ederek gözlem yapmadan inanıyorlar ve bunlar için yoğun mücadele bile veriyorlar.
Her zaman söylerim.
Gözlem yaparak, bir durumu doğrudan deneyimleyerek elde ettiğimiz bilgiler, sadece anlatılanlara dayanarak öğrendiğimiz bilgilere göre çok daha derin ve kalıcı olabilir.
İnsanlar sözlerle pek çok şey anlatabilir, ancak bir durumu doğrudan gözlemlemek, o durumun inceliklerini anlamamıza, duygusal bağ kurmamıza ve somut bir deneyim yaşamamıza olanak tanır.
Özellikle yaşamın çeşitli alanlarında, her birimizin kendine has gözlem yeteneği vardır. İnsanlar sadece anlatılanlardan değil, yaşadıkları anlardan, gördüklerinden ve dokunduklarından öğrenirler. Bir kişi bir olayı defalarca anlatabilir, fakat o olayı yaşamadan öğrenilen bilgiler genellikle eksik kalır. Kendi gözlemlerimizle bir deneyimi yaşamadan, ona dair kalıcı bir anlam yaratmak zordur.
Bu yüzden “Bir defa görmek, bin defa duymaktan iyidir” sözü, hayatı anlamak ve deneyimlemek için ne kadar önemli bir davetiye sunduğunun altını çizer. Bu söz, hayatın her alanında doğrudan deneyimlerin gücüne işaret eder. Görerek öğrenmek, yalnızca bilgiyi edinmekle kalmaz, aynı zamanda duygusal ve zihinsel gelişimi de pekiştirir. Çünkü bir şeyin ne demek olduğunu anlamak için bazen onu hissetmek gerekir. Bu şekilde öğrenilen bilgiler, sadece başkalarının sözlerinden duyulanlardan çok daha derin bir iz bırakır ve insanı şekillendirir.
Sonuç olarak, duyduklarımız ne kadar öğretici olsa da, gördüklerimiz ve yaşadıklarımız daha kalıcı ve öğretici olacaktır. Gözlem yapmak, sadece bir bilgi edinme değil, bir yaşam biçimi haline gelir ve insanı, çevresindeki dünyayı daha derinlemesine anlamaya teşvik eder.
Gezen tilki mi, uyuyan aslan mı misali,çok gezen çok iyi öğrenir, öğrenen de öğretir.
Kalın sağlıcakla,
