Kaçınılmaz gerçek ve yeni başlangıçlar olarak tanımlamak daha doğru olmalı.
Hayat, durağanlığa yer olmayan bir yolculuktur. Bu yolculuğun temel dinamiklerinden biri de yenilenme ve değişimdir. İnsan bireysel olarak gelişmek istiyorsa; toplumlar ilerlemek, kurumlar ayakta kalmak, doğa varlığını sürdürmek istiyorsa değişime açık olmak zorundadır. Çünkü değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir.

Yıllar evvel Ülkemizde yayın hayatında olup da şimdi olmayan bir gazetenin amblemi yanındaki mottosunu hiç unutmadım.
“Her sabah Dünya yeniden kurulur, her sabah taze bir başlangıçtır”

Her değişim bir başlangıçtır, aynı zamanda bir vedadır da. Eski alışkanlıklarımızdan, düşünce kalıplarımızdan ve kimi zaman da konfor alanımızdan vazgeçmek gerekir. Bu yüzden değişim kolay değildir; çünkü bilinmeyene yürümek cesaret ister. Ancak unutmamak gerekir ki, gelişim ancak konfor alanının dışında başlar.

Yenilenme, sadece dış koşulların etkisiyle değil, içsel bir farkındalıkla da mümkündür. Bazen bir kitap, bir konuşma, bir yaşanmışlık ya da bir kayıp bizi yeniden düşünmeye ve farklı yönlere evrilmeye iter. Kimi zaman bu yenilenme gönüllü olur; kimi zaman ise hayatta kalmak için zorunlu hale gelir. Tıpkı doğanın koşulları gibi. Yılanlar her sene deri değişimi yaparak sürtünen ve aşınan eski gömleklerini değişirler.

Toplumsal düzeyde de değişim kaçınılmazdır. Kültürler, değerler, alışkanlıklar zamanla evrilir. Teknoloji, iletişim ve küreselleşme bu süreci hızlandırmıştır. Geleneklerine sıkı sıkıya bağlı olan toplumlar bile, zamanı yakalayamadıklarında durağanlaşır ve geride kalır.

Bu bağlamda, değişimi bir tehdit değil, bir fırsat olarak görmek gerekir. Direnç göstermek yerine değişime uyum sağlamak, bireysel ve toplumsal olarak daha güçlü ve bilinçli bir gelecek inşa etmenin temelidir.

Yenilenme, doğanın döngüsünde olduğu kadar insan hayatında da kaçınılmaz bir gerçekliktir. Her mevsim nasıl ki bir öncekini takip ederken doğayı tazelerse, bizler de yaşamımızda yenilenmeli, gelişmeli ve değişmeliyiz. Değişimi korkuyla değil, umutla karşılayabildiğimiz ölçüde ilerleyebiliriz.
Kalın sağlıcakla,