Belki de hayatımızda, özellikle bizim toplumumuzda olmayan bir kavramdan bahsediyorum
Üniversite yıllarımda ilk işletme dersini aldığım ve bugün kendisini rahmetle andığım Prof.Dr. Mehmet Yazıcı’nın anlattığını naklederek konuyu açmaya çalışacağım. Hocam tebeşirle tahtaya ikisi açılı,diğeri ortada dikme olan üç ayak modelini çizerek,bunların biri,bir işletme için KÂRLILIK,diğeri BÜYÜME ve asıl ortadaki ise SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK tir. İkisi olup asıl orta direk olan sürdürülebilirlik olmazsa sistem çöker ve yok olursunuz. Çöken sistemi yeniden kurmak tekrar emek ve güç gerekecektir

Yaptığımız her işte kendimize göre sistem kurar ve devamlılığı için uğraşı veririz.
Ancak bu işi kuralları ile ve gerektiği gibi yönetemezsek beklediklerimiz olmaz ve hedeflerimiz gerçekleşmez.
Kurduğunuz sistemi,ulaşmak istediğiniz yere götürebilmeniz için tek yapmanız gereken iş,Planlama ile Sürdürülebilir iş anlayışıdır.
Eğer,iş veya düşüncenizi olması gereken koşulları sağlayarak yönetemezseniz sonuçlar sizi mutlu etmeyecektir.
Belki de toplumumuzun en büyük eksiği bu anlayışta olsa gerek.
Gelişmiş toplumlarda esas olan anlayış kısa vadeli olmamakta,her düşünce ve iş anlayışı devamlılık ve uzun süreli olarak yapılandırılmaktadır
Çıktığınız her yolda,her yatırımda ve her girişimcilikte düşüncemizi yarın için değil de yarınlar için düşündüğümüzde sürdürülebilir anlayış hakim olur ve uluslararası gelişim içerisinde yer alırız
Kalın sağlıcakla