Bir toplumun manevi değerlerini oluşturan en önemli unsurlarından biri kuşkusuz kültürel mirasın korunmalıdır.

Kültürel mirasin tarihi değerlerin konuşması kuşkusuz sadece ülke yöneticilerinin görevi değil. 

Bu konuda en önemli görev her konuda olduğu gibi ebeveynlere düşüyor. 

Çünkü geleceğimizi korumak nasıl yeni nesile düşüyorsa geçmişimizi korumakta yine gençlerimize düşüyor. 

Bu ülke onlara emanet. Korumak kollamak ve yaşatmak gençlerimizin görevi. Ancak gençlerimiz bu duyguları tek başlarına öğrenemez. Anne ve babalar ya da ebeveynler mutlaka küçük yaşlardan itibaren kültürel mirasın korunması konusunda çocuklarını bilgilendirmeli. 

Ülkemizdeki tarihi yerleri mutlaka gezmelerini ve görmelerini sağlamalı. 

Bir ülkenin veya kentin tarihi, bir taraftan da kimlik unsuru da taşımaktadır. 

Bir kentin tarihi o kentin kimliğidir. 

Kimliği olmayan bir toplum yok olmaya mahkumdur.  

Geçmişten günümüze belki kan dökülerek korunan bu kültürel mirasın sonraki nesillere aktarılması önem arz ediyor. 

Doğal afetler veya felaketler nedeniyle tarohin yok olmasının elbette önüme geçemeyiz. Ancak mevcut olan koruyabilir ve sahip çıkabiliriz. 

Bu bizim inanı görevimiz. 

Sanal dünyanın çağımızın tamamen ele geçirdiği dünyada kültürel mirasımıza gözümüz gibi bakmalıyız. 

Gelişmiş ülkeler kültürel miras ve kimliğine en çok sahip çıkan toplumlardır. 

Ana sınıfından itibaren okullarda eğitim gören öğrencilere yönelik kültürel geziler düzenlenmesi oldukça faydalı olacaktır. 

Öğrencilerin kültürel havayı soluması onların bu alanları yönelik ilgisini de arttıracaktır. 

Tarihi eserlerin mutlaka kayıt altına alınması yangın veya deprem gibi afetlerden korunması için gerekli tadilatının yapılması gerekmektedir. 

Müze gibi gezi etkinliklerinin öğrenciler için cazip hale getirilmesi gerekmektedir. 

Daha çocuk yaşlardan itibaren kültürel miras duygusunun aşılanması ileride kimlik oluşumuna katkı sağlayacaktır. 

Kültürel miras kayıt altına alınırken mutlaka sanal dünyanın nimetlerinden yararlanılmasında da fayda var elbette. 

Teknoloji ve kültür birbirinden ayrılmaz birbirini tamamlayan parçalandır. 

Kültürel mirasın korunması ve devamı hayati önem taşımaktadır.