Doğa bizden önce vardı ancak eğer hor kullanmaya devam edersek gelecek nesiller bizim gibi şanslı olmayacak. 

Denizimizi, ormanımızı, doğal kaynaklarımızı, toprağımızı korumayı bilmiyoruz. 

Aslında yıllarca evde ailemizden, okullarda ise öğretmenlerimizden doğayı korumamız gerektiğini öğrendik. 

Doğaya atılan plastik atıkların ne kadar büyük tehlike olduğunu biliyoruz. 

Özellikle sanayicilerin çok duyarlı ve bilinçli olması gerekiyor. 

Doğaya salınan zehirler nedeniyle havamız denizlerimiz, toprağımız kirleniyor. 

Doğa bizim nefesimiz. Doğa yok olursa hayatta kalmamız mümkün olabilir mi. 

Kanser oranları neden artıyor. Doğayı bencilce kullandığımız için. 

Ormanlarımız maalesef bilinçsiz ve duyarsız insanlar tarafından yok edildi. Ülke genelinde kaç hektarlık alan yanarak yok oldu artık ben yetişemiyorum. Haberlerde her gün yangın görüntülerini izliyoruz. Adeta ciğerlerimiz yanıyor. Yok oluyor. Geleceğimiz yanıyor. 

Ormanlar ne kadar azalırsa nefes almamız o kadar zorlaşır. 

Uzmanlar su kaynakları ile ilgili de yıllardır uyarıyor. 

Su kaynaklarımız da yok oluyor. Yakın zamanda susuzlukta mücadele edileceği hatta ve hatta su savaşlarının başlayacağından bahsediliyor. 

Torakta yetişen besinlerin zehir saçtığı da uzmanlar tarafından açıklanıyor. 

Artık toraktan dalından kopardığımız meyve ve sebzelerin ne kadar sağlıklı olduğu da tartışma konusu. 

Doğayı korumak artık bir tercih değil bir zorunluluktur. 

Doğaya cam atmayalım. Plastikleri belediyeler tarafından dağıtılan geri dönüşüm kutularına atalım. 

Belki size çok basit gibi gelecek ama evimizde kullanmadığımı fişleri prizlerde bırakmayalım mutlaka yatmadan çekelim. 

Suyumuzu gereksiz yere akıtmayalım. Özellikle dişlerimizi fırçalarken suyu gereksiz yere akıtmayalım. 

Kendimiz mutlaka fidan dikelim ama yeni nesli de fidan dikmenin önemi konusunda bilinçlendirelim. 

Hayvanlarımızı mutlaka sevelim ve koruyalı.

Doğal denge sadece çevrenin değil hayvan türlerinin korunması ile de mümkün olabilir. 

Biyoçeşitliliği arttırmak konusunda da vatandaşlara büyük görev düşüyor. 

Ormanları kesip otel yapmayalım yeni yapılar mutlaka doğa korunarak yapılmalı. 

Her ailede artık neredeyse bütün bireylerin arabası var. Hepsinin trafiğe kendi aracıyla çıktığını düşünün. Hem trafik sıkışıklığı hem de doğa kirliliğime sebebiyet veriyor. Mutlaka bireyler araçlardan çok bisiklet ve toplu taşıma araçlarını kullanalım. 

Eğer mesafe çok uzak değilse yürümeyi tercih edelim. 

Piknik elbette herkesin hakkı ancak piknik sonrasında çöplerin temizlenmesi de herkesin vatandaşlık görevi. 

Piknik esnasında cam şişeleri doğada bırakmayalım sigara izmaritleri atmayalım. 

Doğayı evimiz gibi görelim. Nasıl ki evinizde çöpleri yere atmıyorsanız doğaya da atmamalısınız. 

Bu doğa bu dünya bu evren hepimiz. Koruyalım, sahip çıkalım.