Yangın ile ilgili en büyük travmayı geçtiğimiz ayarda Kartalya'da yaşadık.
İnsanların çığlıkları ve çaresizliği hepimizi yakından etkiledi. Kendimizi yakınlarını kaybeden ailelerin yerine koyduk. Yüreğimiz parçalandı ancak elimizden hiçbir şey gelmedi.
Bu olayın ardından yangın yönetmeliği de önem kazandı.
Hepimiz depremlerden korunma yollarını araştırırken yangın esnasında ne yapmamız gerektiği ile ilgili kafa yormaya başladık.
İş yeri güvenliği de önem kazandı. Yaşanan yangının ve can kayıplarının ardından bazı değişiklikler oldu yeni kurallar geldi. Ancak bu kurallar ne kadar uygulanıyor bu da merak konusu.
Yangın ile ilgili dava devam ediyor. Suçlu veya suçluların mutlaka cezasını çekmesi gerekiyor. İnsan canı bu kadar ucuz olmamalı diye düşünüyorum.
Yaşanan yangının diğer iş yerine de ders olmasını arzu ediyorum. Diğer oteller ne kadar güvenli bu araştırılmalı.
Ve orman yangınları ve bilinçsiz toplum. Maalesef ülkemizin kanayan yarası yaşanan felaketlerden ders almıyoruz. Can vermeye devam ediyoruz. Doğamızı canımızı hayvanımızı koruyamıyoruz.
Orman yangınları son günlerde ülkemizde artış gösterdi.
Her gün bir yangın haberi ile uyanıyoruz.
Sıcak havanın etkisiyle ormanlarımız tek tek yok oluyor.
Burada en büyük görev tabiki vatandaşlar olarak bizlere düşüyor.
Yangın yayıldıktan sonra istediğiniz kadar aracınız olsun söndürmek çok büyük zaman alıyor.
Son günlerde yaşanan yangınlar ülkemize büyük zararlar verdi.
Yangınlar konusunda ne kadar bilinçsiz olduğumuzu bir kez daha acı bir şekilde gördük.
Marmara, Ege, Akdeniz ormanları kül oldu.
Her ne kadar can kaybı yok dense de hayvanlarımız can verdi.
İtfaiye ekipleri canlarını siper ederek yangınları söndürmeye çalıştı. Sivil vatandaşlar ellerinde kovalarda yardıma koştu.
Evler iş yerleri zeytinlikler zarar gördü.
İnsanların sebep olduğu yangınlar arasında en çok sigara ve anız geliyor.
Doğal kaynaklı yangınlar yok denecek kadar az.