Bilinçli tüketici terimi artık herkesin dilinde pelesenk haline geldi. Uzmanlar da sürekli bilinçli alışveriş konusunda vatandaşları her platformda uyarıyor. Bu konu ile ilgili eğitim programları düzenleniyor. Konferanslar veriliyor. Tüketiciyi Koruma Derneği de bu konuda hizmet veriyor. Artık tam anlamıyla tüketim toplumu olduk. Eskiden sadece bayramdan bayrama alışveriş yapardık. Şimdi her gün alışveriş yapıyoruz. Eskiden bir ayakkabıyı yıllarca giyerdik. Bizden sonra kardeşlerimiz giyerdi ya da biz kardeşlerimizin kıyafetlerini giyerdik. Bundan da rahatız olmazdık. Şimdi hepimiz alışveriş çılgınlığına ayak uydurduk. Bir ayakkabıdan sıkıldıktan sonra yenisini alıyoruz. Dolaplarımıza artık kıyafetler sığamıyor. Hatta fazla gelenleri atıyoruz. Özellikle de cep telefonu hastalığı tüm dünyayı sardı. Her çıkan telefonun yeni sürümünü alıyoruz. Maaşımızın 10 kat bedeli olan cep telefonlarını alıyoruz. Ancak bu telefonların bütün özelliklerini kullanmıyoruz. Sadece arama yapıyoruz. Fotoğraf çekiyoruz. Sosyal medyayı kullanıyoruz. Çevremizde itibar kazanma düşüncesi ile boyumuzu aşan borçlara giriyoruz. Artık asgari ücret alan vatandaşların milyonluk borçları var. Bankalarda her vatandaşın 2 milyon TL'nin üzerinde  kredi borcu var. Bankalar asgari ücretli bir çalışana 1 milyon limitli kredi kartları veriyor. Bence günümüzün hastalığı şu anda bilinçsiz tüketim. 

Tabi bilinçsiz tüketimin yanı sora artık her alanda üretilen ürünlerde eski kaliteyi bulmak imkansız. Çok büyük markaların kot pantolonlarını veya montlarını bundan yıllar önce rahatlıkla yıllarca giyerdik. Şimdi bu markaların ürünleri de en fazla 2 ay içinde kullanılmaz hale geliyor. Büyük markalar da tüketim toplumuna ayak uydurarak ürünlerinin kalitesini düşürdü. 

Peki bu hastalıktan kurtulmak için ne yapmalıyız. Öncelikle ihtiyaç ve isteklerimizi belirlemeliyiz. Belki bir şema oluşturmak faydalı olur. Çünkü ihtiyaçlar sınırlı istekler ise sınırsızdır. Biz ihtiyacımız olan kadarını ve de en önemlisi bütçemize göre alışveriş yapmalıyız. Alışverişe çıkmadan önce mutlaka liste yapmalıyız. Kendimize bir bütçe ayırmalıyız. Liste ve bütçenin dışına çıkmamalıyız. Mutlaka çok fazla mağaza veya market gezmeliyiz. Etiket ve fiyat araştırması ile kıyaslaması yapmalıyız. Ayıplı malları ve etiketlerle ilgili usulsüzlükleri de yetkililere bildirmemiz gerekiyor. Kısacası ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız.