TÜPRAŞ’ta emekle sermaye arasındaki bilindik çekişme bu yıl bir kez daha sahneye kondu.

Ancak bu kez sahne biraz daha sert, biraz daha sarsıcı.

Bir yanda Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından biri, bir yanda rafineri sıcağında terini akıtan binlerce emekçi.

Koç Holding, işçiye yüzde 28 zam ve 3 yıllık sözleşme öneriyor.

Petrol-İş’in talebi, ilk 6 ay için %85 oranında zam.

Petrol İş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Nesimi Yetişoğlu, işçilerin hakkını yedirmeyeceğini ger fırsatta yüksek sesle haykırıyor. 

Yetişoğlu yine yüksek sesle, sözleşmeyi masada uzlaşı ile bitirmek istediklerinin altını çiziyor!

Kimine göre, talep edilen rakam yüksek gelebilir.

Ama önce şunu sormak gerekir: TÜPRAŞ geçen yıl ne kadar kâr etti?

Yanıt: Net 52 milyar TL. Bu rakam bir sanayi devi için başarıdır ama bu başarının ardında üretim bandındaki işçinin emeği yok mu?

İşveren, 3 yıllık sözleşme dayatmasıyla kendini güvenceye alıyor.

Ama işçiyi neyin güvencesine bırakıyor? Asgari geçim mi, sefalet mi?

Bugün yapılacak görüşme bu yüzden kritik.

Eğer bir uzlaşma çıkmazsa, bu iş daha da büyür.

İşçi “yeter” dediğinde, o çarklar durabilir. Ve sermaye bunu iyi bilir.

Bir ülkenin en büyük şirketlerinden biriyle, işçiler arasındaki bu kavga, sadece maaş kavgası değildir.

Bu bir hak kavgası.

Ve unutmayalım ki tarihte hep olduğu gibi, bu kavgalarda kalıcı olan işçinin sesidir.

Koç Holding’te yapılan sendika ve işveren temsilcileri arasındaki görüşmelerde sonuç çıkmadı.

Bugün yeni bir görüşme yapılacak.

Tüpraş işçisi hak mücadelesinde geçtiğimiz günlerde vites yükseltti.

İşçiler artık tam gün eylem yapıyor.

Eğer  anlaşma sağlanamazsa işçiler eylemin dozunu arttırarak fabrikaya kapanacak.

Kocaeli dahil toplam 4 rafineri de 3480 işçi zam bekliyor.

TÜPRAŞ, Türkiye'nin dev sanayi kuruluşu.

Geçen toplu iş sözleşmesi dönemi, TÜPRAŞ işçileri için üç yıl sürdü.

Bu sürede maaşlarına yapılan zam oranı sadece yüzde 40’tı.

Oysa aynı dönemde TÜPRAŞ’ın kasasına tam 133 milyar 206 milyon lira net kâr girdi.

Hesap ortada: her bir işçi başına 21 milyon 974 bin lira.

Ay ay bölerseniz, TÜPRAŞ her bir işçiden sadece bir ayda 1 milyon 831 bin lira net kâr elde etmiş.

Evet, yanlış duymadınız.

Bu tabloda, TÜPRAŞ yönetimi yeni sözleşmede yine 3 yıllık sözleşme ve yüzde 28 zam dayatıyor.

Üretimin yükünü sırtlayanlar, yönetim katında oturanlar değil; kazan dairesinde, pompa başında, rafineri sıcağında çalışan işçiler.

Bu nedenle bugünkü görüşmeler sadece zam pazarlığı değil, bu bir emeğin itibarı mücadelesi, bu bir eşit paylaşım davasıdır.

TÜPRAŞ yönetimi bugün bir karar verecek:

Ya o çarkları döndüren elleri görüp adil davranacak, ya da bu çarklar bugün duracak.

Çünkü Tüpraş işçisi yalnızca çalışmak istemiyor, hak ettiği değeri de görmek istiyor!

Buradan Tüpraş işverenine sesleniyor. 

Tüpraş işçinin hakkını verin .ve fabrikaya kapatmayın!