Ekonomi

Satsuma mandalinanın ihracat yolculuğu 17 Ekim’de başlıyor

Türkiye, 2025 yılı sonunda 500 milyon dolarlık mandalina ihracatı hedefliyor. Satsuma mandalinadan ise 125 milyon dolarlık döviz girdisi bekleniyor.

Abone Ol

Sonbaharın simgesi haline gelen satsuma mandalina, ince kabuğu, bol aroması ve yüksek su oranıyla hem iç piyasada hem de ihracatta dikkat çekmeye devam ediyor. 2025 yılı hasat tarihi 14 Ekim, ihracat tarihi ise 17 Ekim olarak belirlenen satsuma mandalinada İzmirli üreticiler, yoğun bir sezona hazırlanıyor. Türkiye’nin mandalina üretimindeki gücü ve ihracattaki pazar çeşitliliği, sektöre büyük umut vadediyor.

İzmir’den dünyaya: 133 bin tonluk ürün yola çıkıyor

Ticaret Bakanlığı Ege Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü koordinasyonunda oluşturulan komisyon, İzmir ve çevresindeki emsal bahçelerde yaptığı inceleme ve analizler sonucunda 14 Ekim 2025’te kesim, 17 Ekim 2025’te ihracat izni verdi. İzmir’de 133 bin 578 tonluk satsuma mandalina rekoltesi, hem üreticinin yüzünü güldürecek hem de ülke ekonomisine katkı sağlayacak.

Türkiye mandalinada dünya üçüncüsü

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, Türkiye’nin yıllık 1,9 milyon tonluk mandalina üretimi ile dünyada ilk üç ülke arasında yer aldığını vurguladı. Uçak, özellikle satsuma türünün ihracatta öne çıktığını belirterek şunları söyledi:

“2024 yılında 430 milyon dolarlık mandalina ihracatının 104 milyon doları yalnızca satsuma mandalinadan elde edildi. 2025 Ocak-Eylül döneminde ise mandalina ihracatımız yüzde 12 artışla 190 milyon dolara ulaştı. Yıl sonu hedefimiz 500 milyon dolar, bunun 125 milyon doları da satsuma mandalina olacak.”

Uçak ayrıca vatandaşlara da sağlık için çağrıda bulundu:

“Sonbahar ve kış aylarında bağışıklık için günde 2-3 mandalina tüketin. Özellikle çocukların beslenme çantalarına eklemeyi unutmayalım.”

Rusya lider, Ukrayna ve Sırbistan takipte

Satsuma mandalinada Türkiye’nin ihracat rotası güçlü pazarlara yönelmiş durumda. 2024 yılında 41 ülkeye ihracat gerçekleştirilirken, Rusya Federasyonu 68 milyon dolarlık alımla liderliğini sürdürdü. Rusya’yı Ukrayna (21 milyon $) ve Sırbistan (3,7 milyon $) takip etti. Pazar çeşitliliğiyle Türkiye, bu üründe hem riskleri dağıtıyor hem de dış ticaret dengesine katkı sunuyor.