Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Uzm. Dr. Serhat Mert Tiril, Dünya Palyatif Bakım Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, palyatif bakımın sadece hastayı değil, hasta yakınlarını da kapsayan bütüncül bir yaklaşım olduğunu vurguladı.
Her yıl 11 Ekim, yaşamın son döneminde olan bireylerin ve bu süreçte onlara destek olan sağlık çalışanlarının önemine dikkat çekmek amacıyla Dünya Palyatif Bakım Günü olarak anılıyor. Bu özel gün kapsamında değerlendirmelerde bulunan Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Serhat Mert Tiril, palyatif bakımın önemini, kapsamını ve Türkiye’deki gelişimini anlattı.
“Palyatif bakım, yalnızca bir tıbbi uygulama değil, bir yaşam felsefesidir”
Uzm. Dr. Tiril, palyatif bakımın sadece fiziksel belirtileri değil, hastaların ve yakınlarının duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını da gözeten kapsamlı bir yaklaşım olduğunu ifade etti.“Hastalığın son döneminde bile olsa, kişinin yaşam kalitesini yüksek tutmak, ağrısını, kaygısını azaltmak önceliğimizdir. Bu, tedavi edemediğimiz noktada dahi hastaya iyi gelebilmenin en insani yoludur.”
Palyatif bakımın, sadece kanser hastalarıyla sınırlı olmadığını vurgulayan Tiril, yatağa bağımlı ya da ileri evre kronik hastalıklarla mücadele eden her bireyin bu hizmetten yararlanabileceğini belirtti.
“Hasta kadar hasta yakını da sürecin bir parçasıdır”
Ağır hastalıkların yalnızca bireyleri değil, onların çevresindeki tüm aileyi etkilediğini belirten Tiril, bu nedenle palyatif bakımın multidisipliner bir ekip anlayışıyla yürütülmesi gerektiğine dikkat çekti:“Doktor, hemşire, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, beslenme danışmanı gibi birçok profesyonel birlikte çalışıyor. Hedefimiz, hem hastaya hem de yakınlarına tıbbi ve psikososyal anlamda bütüncül destek sunmak.”
“Hastaya saygı, son nefese kadar sürmeli”
Tiril, yaşamın son döneminde bile hastaların saygı ve şefkatle karşılanmasının insan onuruna yakışır bir tutum olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:“Toplumun bu konuda bilinçlenmesi büyük önem taşıyor. Yaşamın son anlarına kadar hastaya onurlu, şefkatli ve saygılı yaklaşmak, sadece etik bir sorumluluk değil, insani bir gerekliliktir.”
Tiril, bu süreçte fedakârca çalışan tüm sağlık personeline, hasta yakınlarına ve gönüllülere teşekkür ederek, her birinin palyatif bakımın görünmeyen kahramanları olduğunu vurguladı.
Türkiye’de önemli ilerlemeler kaydedildi
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl milyonlarca insanın palyatif bakıma ihtiyaç duyduğunu, ancak bu hizmete erişimde hâlâ zorluklar yaşandığını ifade eden Tiril, Türkiye’nin bu konuda son yıllarda önemli mesafeler kat ettiğini belirtti:“Sağlık Bakanlığı’nın desteğiyle palyatif bakım merkezlerinin sayısı artıyor. Böylece sadece hastaların değil, bakım yükünü üstlenen ailelerin de yaşam kalitesi korunmuş oluyor.”
Tiril, ihtiyaç duyan her hasta için erişilebilir palyatif bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini belirterek, bu alandaki çalışmaların artarak devam edeceğine olan inancını paylaştı.
“Bir hastaya dokunmanın en insani yolu”
Palyatif bakımın önemini özetleyen Tiril, şu sözlerle açıklamasını tamamladı:“Bu hizmet, yalnızca tıbbi bir çözüm değil; acıya, yalnızlığa ve umutsuzluğa karşı en insani cevabımızdır. Yaşamı sadece süresiyle değil, kalitesiyle de önemseyen bir yaklaşımı temsil ediyor.”
Dünya Palyatif Bakım Günü vesilesiyle yapılan bu çağrı, sağlık hizmetlerinin yalnızca iyileştirmeye değil, yaşamı onurlu bir şekilde tamamlamaya da odaklanması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.