Bazı dönemler vardır ki ortamın gereği ,eski birikimler ,dış çevre baskısı gibi etkenler nedeniyle korkularımız artar.
Korkarak yaşamak, kişinin günlük yaşamını sürekli bir endişe, tehdit algısı veya kaygı duygusuyla geçirmesi halidir. Bu, psikolojik, duygusal ve hatta fiziksel düzeyde kişiyi ciddi şekilde etkileyebilir.

Korkarak yaşayan insanlar sürekli kötü bir şey olacakmış gibi hissederler. Geçmişteki olumsuz deneyimleri tekrar yaşayacaklarından korkarlar. Hata yapmaktan, reddedilmekten, başarısızlıktan ya da kontrolü kaybetmekten çekinirler.Güvende hissetmedikleri için birçok adımı atmaktan kaçınırlar.
Soru şu olmalı.
Neden Korkarak Yaşarız?
Geçmiş Travmalar,Çocuklukta yaşanan şiddet, ihmal, alay edilme, istismar gibi olaylar.
Ailede baskıcı, cezalandırıcı ya da aşırı koruyucu bir ortam. Travmatik olaylar (kazalar, ani kayıplar, hastalıklar),düşük özsaygı ve özgüven eksikliği gibi birçok insani neden buna sebep olur ve geliştirir. Kendisini yetersiz, değersiz ya da zayıf hisseden bireyler daha kolay korku geliştirir.
“Başaramam”, “rezil olurum”, “beni kimse sevmez” gibi düşünceler yaygındır.
Birçok kişide rastladığım ve bilgi kirliliğinin oluştuğu bir dönemin çıktısı olan bir durumla ve kişiliklerle karşılaşıyorum.
Aşırı Kontrol İhtiyacının baskın olduğu ve Her şeyi kontrol etmek isteyen kişiler, kontrolü kaybetme ihtimalinden büyük korku duymaktalar. Öyle bir durum oluşuyor ki,bu duygunun yükselmesi en yakınındaki sevdiklerinizi bile kırarak yönetmenize ,hatta yönetememenize neden olabiliyor.
Mükemmeli yaşamak isteyenler bunu göremeyince agresif,saldırgan ve korkak olabiliyorlar.
Bu tip insanlara hep şunu öneririm. 100 olması her zaman mümkün değildir. O zaman 90 ,100 e yakındır duygusunu besleyin. Farkındalık geliştirmek, “Ben neden korkuyorum?” sorusuyla başlamak, küçük adımlarla yüzleşmek,korktuğun durumlara kontrollü olarak yaklaşmak ve olması gerektiği hallerde Profesyonel destek almak ve Psikoterapi (özellikle bilişsel davranışçı terapi) çok etkilidir.

Bazen de kendine bir anlamda gaz vermek gibi olumlu iç konuşmalar geliştirmek ve kendi kendine destek olmayı öğrenmek de bu işin diğer bir boyutudur.
Korkular ile yaşamak ve belki de temkinli davranmak yaşamın olmazsa olmazları arasındadır. Ancak ruhu ve bedeni kuşatan korkuları yönetemediğimizde o korkular bizi yöneterek korkunç kişilikler haline getirebilir.
İzin vermeyin ve korkularınız ile yüzleşerek onlara hesap sorun ki her zamanki tabirim ile sağlıcakla kalın
Sinan Bayraktar