Toplumsal bir bakış ile analiz etmeye çalıştığım bu sorunu epeydir araştırıyorum. Bu iki ifadeyi sık kullanan insanlarda hissettiğim durumun bir endişe taşımak mı diye sorguladığım anlar çoğalmaya başladı.
ben de soruyorum
Acaba bu artışın sebebi güncel gelişmeler mi ,endişe mi?
“Acaba ne derler?” ve benzeri sorular sıkça soran bir kişinin kişiliği, genellikle sosyal kaygı, onay arayışı veya dışsal değerlendirmelere aşırı duyarlılık gösterebiliyor. Bu tür düşünceler, bireyin başkalarının fikirlerine ve yargılarına aşırı değer verdiğini ve bunun hayatına etkilerini belirliyor.
Bu tür soruların öne çıkması, şu kişilik özelliklerini yansıtabilir düşüncesindeyim. Belki bir Sosyal Kaygı (Sosyal Anksiyete) sorunu
Sosyal durumlarda başkalarının olumsuz değerlendirmelerine karşı aşırı hassasiyet oluştuğunu biliyorum. Bu kişiler, sosyal ortamlarda ya da başkalarının gözünde yanlış bir şey yapma korkusu yaşayarak, sürekli olarak “Acaba ne derler?” gibi sorulara yol açabiliyor.
Belki de bir Onay arayışı durumu oluşuyor. Kişi, başkalarının onayını almak için çaba harcayarak hayatını, çevresindekilerin beklentilerine göre şekillendirip ve bu durum bir tür güven arayışı yaratabilir.Başka bir durumda da düşük benlik saygısı ağır basar ve endişe yaratır. Kendi değerini başkalarının değerlendirmeleriyle ölçen kişilerde, sürekli olarak dışsal onay arama eğilimi vardır. “Ne derler?” sorusu, kişinin kendi içsel güvenliğini başkalarının onayına bağlamasından kaynaklanabilir.
Her şeyin mükemmel olmasını isteyen (perfeksiyonizm) kişilerde, her adımda hata yapma korkusu ve başkalarından kötü bir yorum alma kaygısı görülebilir. Bu kişiler, çok dikkatli ve özenli davranmaya çalışırlar ve bu da “acaba” sorularını tetikleyebilir
Sendrom mu? Diye sorduğum araştırma kanallarında ise,
“Acaba ne derler?” düşüncesi, bir sendromdan ziyade bir düşünsel eğilim veya davranışsal örüntü olabilir bilgilerini buluyorum. Bunun belirgin bir sendrom olabilmesi için, kişinin sosyal yaşamını ve günlük işlevselliğini ciddi şekilde etkileyecek derecede yoğun ve sürekli olması gerekir. Ancak sıkça bu tür düşüncelerin ortaya çıkması, sosyal kaygı ya da benlik saygısı sorunları gibi daha derin psikolojik durumların bir belirtisi olabilir.
Eğer bu tür düşünceler günlük yaşamı engelliyor, sosyal ilişkilerde sorunlara yol açıyorsa ve kişi bu düşünceleri kontrol etmekte zorlanıyorsa, profesyonel bir destek almanın yararlı olabileceğini söyleyebilirim. Kendimize güvendiğimizde, sorumluluk duygumuzu kaybetmediğimizde ,yaptığımız eylemin bize ve çevreye zarar vermeyeceğini bildiğimizde ise bu iki soruyu sorma gereği hissetmeyeceğimiz kesindir.
Kalın sağlıcakla
Sinan Bayraktar