İstanbul Gelişim Üniversitesi'nin ev sahipliğinde gerçekleşen Uluslararası Karadeniz ve Hazar Havzası Ülkeleri Sempozyumu, Türk dünyası, enerji politikaları ve bölgesel iş birlikleri üzerine önemli mesajlara sahne oldu.
Sempozyumun açılışında konuşan İstanbul Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Abdülkadir Gayretli, Türkiye’nin yalnızca bölgesel bir aktör değil, Türk dünyasının lideri haline geldiğini ifade etti. Gayretli, Türkiye'nin Türk Cumhuriyetleriyle siyasi ve ekonomik anlamda kurduğu güçlü bağlara dikkat çekerek, “Türkiye artık sadece bir ülke değil, Türk dünyasının lideridir” dedi.
“Türkiye, birleştirici gücün temsilcisi”
Konuşmasında birlik ve beraberlik vurgusu yapan Abdülkadir Gayretli, Türk Cumhuriyetleriyle ilişkilerin stratejik bir kardeşlik çerçevesinde geliştiğini belirtti. “Azerbaycan ile ‘iki devlet, bir millet’ anlayışı ne ise, bu durum artık diğer Türk Cumhuriyetleri için de geçerli. Türkiye, bölgesel iş birliklerinde birleştirici güç haline geldi. Ekonomik ve siyasal başarı için ortak hedefler gerekiyor” diye konuştu. Türkiye'nin sadece kendi kalkınmasını değil, Türk dünyasının ortak refahını hedeflediğini dile getiren Gayretli, doğal gaz, petrol ve değerli madenlerin işletilmesinde Türkiye'nin öncülük rolü üstlenmesinin altını çizdi.
“Kaynakların işletilmesinde Türkiye önderlik etmeli”
Gayretli, Karadeniz’deki doğal gaz ve Güneydoğu’daki petrol rezervlerine atıf yaparak Türkiye’nin yeraltı kaynakları açısından büyük potansiyele sahip olduğunu belirtti. “Bu kaynakların doğru şekilde işletilmesiyle kısa sürede daha güçlü bir Türk dünyası mümkün. Türkiye bu sürece liderlik edecek kapasitede. Bu yalnızca Türkiye’nin değil, tüm Türk Cumhuriyetlerinin başarısı anlamına gelir” dedi.
“Hazar ve Karadeniz, ata yurt ve ana yurt”
Sempozyumda söz alan İstanbul Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Volkan Öngel, küresel gelişmelerin yerel güç birliklerini daha önemli hale getirdiğini belirterek, “Hepimiz için açık bir gerçek var: Birlik olmaktan başka seçeneğimiz yok” dedi. Karadeniz ve Hazar havzasının hem ata yurt hem de ana yurt olarak tarihsel birleştirici kimliğine işaret eden Öngel, “Bu bölge, Türk dünyası için çok sesli ama ortak bir geleceğin zeminidir” diye konuştu.
“Sosyo-politik çözümler bu tür platformlardan çıkar”
İstanbul Gelişim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Necmettin Maraşlı ise sempozyumun önemine değinerek, “Karadeniz ve Hazar bölgeleri, jeopolitik açıdan stratejik noktalar. Burada işlenen konular, sadece akademik değil; toplumsal sorunlara da ışık tutacak nitelikte” ifadelerini kullandı.
