Gazze de büyük bir insanlık suçu işleniyor.
Kadin yaşlı genç demeden Gazze halkı katlediliyor.
Çocuklar büyük bir işkenceye maruz kalıyor.
Gazze halkına herkes sadece ah vah demekle yetiniyor.
Gazze'de yaşananlar tamamen insan hakları ihlalidir.
Bunu tüm dünyaya bu satırlar aracılığı ipe duyurmak istiyorum.
Bu hak ihlallerine dikkat çekmek elimden geldiğince büyük acılara maruz kalan Gazze halkının ses olmak istiyorum.
Gazze halkı zulme uğrarken Türk halkı olarak bizlerin rahat bir şekilde kafamızı yaptığımıza koyarak uyumamız, yemek yememiz mümkün olamaz olmamalı.
Sadece Gazze değil Filistin halkı da büyük zulme uğruyor.
Ben her iki halkın da bu zulümden kurtulması için bir basın mensubu olarak elimden gelenin fazlasını yapacağım.
Sessiz ve çaresiz iki halkın sesi olacağım.
Zulme uğrayan bu güçsüz halka sahip çıkmak onlara maddi manevi destek olmak Müslümanlar olarak bizim boynumuzun borcu.
Gazze yeterince gücü olmamasına rağmen direnmeye devam ediyor. Bu da iman gücü ile gerçekleşiyor.
Gazze ve filistin halkı baski zulum ve bombardıman altında yaşam mücadelesi veriyor.
Biz Müslüman bir devletin mensupları olarak bu zulme uzaktan bakmakla yetiniyoruz.
Gazze ve Filistin'de sivil halk hedef alınıyor.
Gazze ve Filistin açık bir zindana dönüştürüldü.
Kendisine modern diyen uyuk ülkeler ise sessiz kalıyor.
Orada insanlar değil insanlık ölüyor.
Tarih bu zulme sessiz kalanlara tanık oluyor ve bu ülkeler asla unutulmayacak.
Tarih bu ülkeleri ve Liderlerini büyük bir lanetle anacak.
Orada insanlık onuru ayaklar altına alınıyor.
Orada adalet özgürlük hak hukuk yok sadece açlık işkence ve zulüm var ölüm var.
Bazıları ise çıkarları uğruna sessiz kalmaya devam ediyor.
Ancak şu gerçek mutlaka bilinmelidir sıra sessiz kalanlara da gelecek.
Ve unutulmasın mazlumun ahı tarihte hiçbir zaman yerde kalmamıştır.