Her zaman her platforma bağıra bağıra söylüyoruz, haykırıyoruz. Depremler artık Türkiye'nin gerçeği. Depremle yaşamamız gerektiğini yazıyoruz çiziyoruz. Uzmanlar yıllardır uyarıyor. Özellikle büyük İstanbul depremi kapımızda. Bu depremin çok şiddetli olacağı ve bir çok kentin etkileneceği artık bilinen bir gerçek. Geçmişte depremle ilgili çok büyük acılar yaşamış olan Kocaeli'de olası İstanbul depreminde en çok etkilenecek olan iller arasında yer alıyor. 17 Ağustos 1999 Marmara depremini herkes hatırlıyor. Hafızalarda silinmesi mümkün değil. Binlerce insanımız enkaz altında kaldı. Anneler ve babalar büyük acılar yaşadı. Nice çocuklar yetim ve öksüz kaldı. Depremde enkazdan çıkanlar bazı uzuvlarını kaybetti. Depremin üzerinden belki çok uzun yılar geçti ama etkisi geçmedi. Depremi yaşayanların tamamının psikolojisi şu anda bozuk. Bir çoğu tedavi gördü. Görmeye devam edenler var. Yapayalnız kalanlar var. Peki yaşanan bunca acıya rağmen depremden ders aldık mı. Evet demeyi çok isterdim ama alamadık. Bir çok ili etkileyen 2023 Kahramanmaraş depremleri bunun en önemli kanıtı. 99 depreminde yaşanan acılara rağmen yine 2023 yılında Maraş çevre illerde binlerce canımızı kaybettik. Akıllanmıyoruz maalesef.
Doğanın gücünü verdiği dersleri görmezden geliyoruz. Ormanlarımızı yok etmeye, denizlerimizi doldurmaya, kalitesiz inşaat malzemeleri kullanmaya, inşaatlarda malzemeden çalmaya, hasarlı binaları makyaj yaparak öğrencilere ya da dar gelirli vatandaşlara kiralamaya, insan hayatını hiçe saymaya devam ediyoruz.
Vatandaşlar olarak empati yapmak ders çıkarmak geleceği süşüneren deprem gerçeği bilinci ile hareket etmek bu kadar zor mu. Belki bugün bir yakınımızı depreme kurban vermedik ama bu bundan sonra vermeyeceğimiz canımızın yanmayacağı anlamına gelmiyor.
Artık silkelenme ve toplumsal bilinçlenme zamanı.
Depremler elbette olacak ancak can kayıplarını önlemek mümkün.
Uzamanlar her defasında haykırıyor. Depremler değil binalar öldürür, vurdumduymazlık öldürür.
Depremden yardımlaşma ile eğitim ile korunabiliriz.
Sivil arama kurtarma ekiplerinde mutlaka yer almalıyız.
Sevdiklerimizi korumak için depremden ders almalıyız. Çevremizdeki usulsüz yapıları ihbar etmeliyiz.
Mutlaka içerisinde bir belirli bir süre hayatta kalmamızı sağlayacak deprem çantamızı hazırlamalıyız. Bu çantaya kuru gıdalar, ilk yardım malzemeleri el fener ve battaniye koyabiliriz.
Ailece acil toplanma yerimiz olmalı. Bunu planlamalıyız.
Evde eşyalarımızı sabitleyerek kendi güvenliğimizi sağlamalıyız.
Çök kapan tutun yöntemi ile de hayatta kalabiliriz.
Unutmayalım depremde en önemli konu farkındalık.