Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), pazar günü sandık başındaydı. 218 bini aşkın kayıtlı seçmenin bulunduğu ülkede, 777 sandıkta oy kullanıldı. Seçim sonucu ise ada siyasetinde yeni bir dönemin habercisi oldu. Resmi olmayan sonuçlara göre Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) lideri Tufan Erhürman, oyların yüzde 60,32’sini alarak KKTC’nin yeni cumhurbaşkanı seçildi.
Tufan Erhürman Güçlü Bir Oyla Seçildi
Sabah saat 08.00'de başlayan oy verme işlemi, akşam 18.00 itibarıyla sona erdi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Bertan Özerdağ, gün içinde katılım oranını yüzde 53,19 olarak duyurdu. Katılım oranının görece düşük olmasına rağmen, sonuçlar siyasi dengeleri değiştirecek kadar net oldu.
Erhürman’ın yanı sıra, Kıbrıs Sosyalist Partisi adayı Osman Zorba ve çok sayıda bağımsız aday da yarıştı. En dikkat çeken isimlerden biri, mevcut Cumhurbaşkanı ve bağımsız aday Ersin Tatar’dı. Tatar, seçim öncesi Ulusal Birlik Partisi’nden ayrılarak bağımsız adaylığını açıklamıştı. Ancak oyların yaklaşık yüzde 35’ini alabildi. Hüseyin Gürlek ise son anda adaylıktan çekilerek Tatar’a destek verdiğini açıklamıştı.
Yeni Cumhurbaşkanının Gündeminde “Birleşik Kıbrıs” Vizyonu Var
Sosyal demokrat bir çizgide siyaset yapan Tufan Erhürman, Kıbrıs sorununun çözümünde iki toplumlu, iki bölgeli ve federatif bir modeli savunuyor. Bu yaklaşım, selefi Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm önerisinin tam zıttı.
Erhürman, seçim kampanyası boyunca müzakerelere yeniden dönülmesi gerektiğini savundu ve siyasi eşitlik ilkesinin olmazsa olmaz olduğunu vurguladı. İlk açıklamasında da bu çizgisini yineleyen Erhürman, Türkiye ile dış politikada istişare halinde çalışacaklarını, ancak çözüm sürecinde federal yapının esas alınması gerektiğini söyledi.
“KKTC’nin dış politikası Türkiye ile istişare halinde yürütülecek. Ancak halkımızın iradesi yönünde Kıbrıs sorununun çözümünde federasyon temelinde kararlıyız,” dedi.
Tatar Dönemi Sona Erdi: İki Devletli Çözüm Reddedildi
2020 yılında göreve gelen Ersin Tatar, beş yıl boyunca Kıbrıs’ta iki devletli çözüm modelini savundu. Türkiye’nin garantörlüğünü vazgeçilmez olarak gören Tatar, uluslararası platformlarda federasyon önerilerine karşı net bir duruş sergilemişti. Seçim sonuçları, bu politikanın toplumda artık geniş bir karşılık bulmadığını da ortaya koydu.
Tatar, seçim sonrasında yaptığı kısa açıklamada “Sonuç halkımızın takdiridir. Mücadelemizi farklı kulvarlarda sürdüreceğiz,” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Sembolik Ama Stratejik Bir Görev
KKTC’de cumhurbaşkanlığı makamı büyük ölçüde sembolik olsa da, adanın güneyindeki Kıbrıs Rum kesimiyle yürütülen müzakerelerin baş sorumluluğu cumhurbaşkanına ait. Bu nedenle seçim sonuçları yalnızca iç siyaseti değil, aynı zamanda Kıbrıs sorununda izlenecek yol haritasını da doğrudan etkiliyor.
Yeni dönemde gözler, Erhürman’ın müzakere sürecine nasıl bir enerji katacağına ve uluslararası toplumla ilişkileri nasıl yöneteceğine çevrilmiş durumda.