Yaşam

Bu haftaki Cuma hutbesi yalnızca camide değil hayatta da yankılanacak

Bu haftaki hutbe yürekten soruyor: Sünnetsiz bir İslam olur mu? Diyanet, 17 Ekim Cuma hutbesinde Sünnet-i Seniyye’yi mercek altına alıyor...

Abone Ol

Diyanet İşleri Başkanlığı, 17 Ekim 2025 tarihli Cuma hutbesinin ana temasını “Sünnet-i Seniyye” olarak duyurdu.

Türkiye genelindeki tüm camilerde okunacak olan bu haftaki hutbede, Hz. Muhammed’in (s.a.s) sünnetinin, Müslümanların günlük hayatlarına yön veren bir rehber olduğu vurgulanıyor. Sünnetin, Kur’an’ın hayata yansıyan yönü ve İslam’ın pratiğe dökülmüş hali olduğunun altı çiziliyor.

Din görevlileri tarafından okunacak hutbede, özellikle aile hayatı, toplumsal dayanışma ve ahlaki değerlerin Peygamberimizin örnekliğiyle nasıl güçlendirileceğine dair önemli mesajlar veriliyor.

Sünnet, Kur’an’ın Hayat Bulmuş Hâlidir

Sünnet-i Seniyye, sadece Hz. Muhammed’in (s.a.s) söz ve davranışları değil; aynı zamanda Kur’an’ın pratiğe dökülmüş halidir. Bu nedenle sünnet, Müslümanın hem bireysel hem toplumsal hayatında vazgeçilmez bir rehberdir. Hutbede, sünnetin İslam’ın anlaşılması ve yaşanmasında temel kaynaklardan biri olduğu ifade ediliyor. Kur’an ve sünnet birbirinden ayrı düşünülemez. Zira sünnet olmadan Kur’an’ın birçok hükmü doğru şekilde anlaşılamaz ve hayata geçirilemez. Bu noktada Diyanet, Müslümanların Peygamberimizin yaşam tarzını model alarak İslam’ı daha doğru yaşayabileceklerine dikkat çekiyor.

Ailede ve Toplumda Sünnetin Rehberliği

Cuma hutbesinde sünnetin aile içi ilişkilere etkisine de özel olarak değiniliyor. Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) eşleriyle olan iletişimi, çocuklara karşı sevgi dolu yaklaşımı, sabrı ve şefkati örnek gösteriliyor.

Ailede sevgi, saygı ve merhametin tesis edilmesi için Hz. Muhammed’in yaşamından ilham alınması gerektiği vurgulanıyor. Aynı şekilde toplumsal ilişkilerde de sünnete uygun hareket etmenin, barış ve kardeşliği güçlendireceği ifade ediliyor. Sünnetin yol göstericiliğiyle daha huzurlu bir toplum inşa etmenin mümkün olduğuna dikkat çekiliyor.

DİYANET İŞLERİ 17 EKİM CUMA HUTBESİ TAM METNİ(PDF) İÇİN TIKLAYIN

17 EKİM CUMA HUTBESİ

MÜSLÜMANIN HAYATINA YÖN VEREN
REHBER: SÜNNET-İ SENİYYE

Muhterem Müslümanlar!

Hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim; Rabbimizi bizlere tanıtan, yaratılışın hikmetini, hayatın gayesini öğreten ilahi mesajdır. Hak ile batılı, doğru ile yanlışı ayırt eden bir kılavuzdur. Kalplere şifa, gönüllere rahmet, ruhlara sekinettir. Sünnet-i seniyye ise; Kur’an’ın hayata yansımış, imanın pratiğe dönüşmüş, İslam’ın vücut bulmuş halidir. Hutbemize başlarken okuduğumuz ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Resûlüm! De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah bağışlayan ve merhamet edendir.”

Aziz Müminler!

Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadis-i şeriflerinde, “Kim benim sünnetimi yaşatırsa beni sevmiş olur, kim de beni severse cennette benimle
birlikte olur” buyurmaktadır. Sünnet üzere yaşamak; Cenâb-ı Hakk’ı herkesten ve her şeyden çok sevmek, O’nun emirlerine uymak, yasaklarından kaçınmaktır. Kur’an-ı Kerim’i gönlümüze ve hayatımıza nakşetmek, İslam ahlakını kuşanmaktır. Sünnet üzere yaşamak, ailede sevgi ve muhabbeti hâkim kılmaktır. Ticarette helal-haram hassasiyetini gözetmek, doğruluk ve dürüstlükten ayrılmamaktır. Sünnet üzere
yaşamak; hayatı birbirimize yaşanılır kılmak, elimizle ve dilimizle kimseye zarar vermemektir. Sünnet üzere yaşamak; ümmet bilinciyle hareket etmek, birbirimizi Allah için sevmek, bir binanın tuğlaları gibi kenetlenmek, sevincimizi ve hüznümüzü paylaşmaktır. Sünnet üzere yaşamak, iki günü birbirine denk olmadan bir ömür sürmektir.

Kıymetli Müslümanlar!

Dün olduğu gibi bugün de insanlık, Allah Resûlü (s.a.s)’in çağlar üstü mesajlarına muhtaçtır. Onun sünneti; her yüreğe dokunan, her insana hitap
eden, her topluma yol gösteren güzellikler barındırmaktadır. Bu husus Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilmektedir: “İçinizden Allah’ın lütfuna ve
ahiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır.”

Değerli Müminler!

Bize düşen; Allah’ın emirlerini, Resûlullah (s.a.s)’in sünnetini, her şeyden daha önemli ve daha değerli görmektir. Peygamberimiz (s.a.s)’in güzel
ahlakını hayatımızın her alanına aktarmanın gayretinde olmaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in sevgisini çocuklarımız ve gençlerimizin gönlüne
nakış nakış işlemeye daha fazla özen göstermektir. Şu hususu unutmayalım ki, Allah Resûlü (s.a.s)’in sünnetini dikkate almadan Kur’an-ı Kerim’i anlamak, İslam’ı yaşamaya çalışmak, Allah’ın rızasına ve sevgisine nail olmak mümkün değildir. Hutbemizi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in
Veda Hutbesindeki şu uyarılarıyla bitirmek istiyorum: “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız.
Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.”