Diyanet İşleri Başkanlığı, 10 Ekim 2025 Cuma günü ülke genelindeki camilerde okunacak hutbenin konusunu paylaştı.

Bu haftaki hutbe, “Cenâb-ı Hakk’ın Nazargâhı: Kalp” başlığıyla yayımlandı. Hutbede, insanın kalbinin Allah katındaki değeri, samimiyetin ve ihlâsın önemi üzerinde duruluyor. Müminlerin kalplerini kötülükten arındırmaları, kin, kibir ve riyadan uzak durmaları gerektiği vurgulanıyor.

Hutbede yer alan ayet ve hadislerle, kalbin insanın niyetini ve iç dünyasını yansıtan bir merkez olduğu hatırlatılıyor. Diyanet, bu vesileyle Müslümanları içsel bir muhasebeye davet ediyor; sevgi, merhamet ve doğrulukla dolu bir kalp taşımanın hem bireysel hem toplumsal huzur için temel olduğu mesajını veriyor.

“KALP, İNSANIN MAMEVİ AYNASIDIR”

Bu haftaki hutbede Diyanet, kalbin sadece bedensel bir organ değil, aynı zamanda insanın manevi aynası olduğunu vurguluyor. Hutbe metninde şu ifadeler yer alıyor:

İtalya'da Rekor Kıran Türk Yapımı Film Türkiye'de: Ferzan Özpetek Kimdir ?
İtalya'da Rekor Kıran Türk Yapımı Film Türkiye'de: Ferzan Özpetek Kimdir ?
İçeriği Görüntüle

“Kalp, Cenâb-ı Hakk’ın baktığı yerdir. Kalp temiz olursa insanın ameli de, sözü de güzel olur.”

Diyanet, kalbi manevi bir merkez olarak tanımlarken, onun doğru yönde tutulmasının imanın da kemale ermesi anlamına geldiğini belirtiyor. Hutbede ayrıca Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) “Dikkat edin! Bedende bir et parçası vardır; o iyi olursa bedenin tamamı iyi olur, o bozulursa bedenin tamamı bozulur. Dikkat edin, o kalptir.” hadisine yer verilerek kalbin önemi bir kez daha vurgulanıyor.

HUTBE'DE GAZZE'YE YER VERİLDİ

Diyanet’in bu haftaki hutbesinde, kalbin duyarlılığı ve merhamet yönü üzerinden Gazze’de yaşanan insani drama da değinildi. Hutbede, mazlum coğrafyalarda acı çeken Müslümanlara dua edilmesi, kalplerin ümmet bilinciyle çarpması gerektiği ifade edildi. Dayanışma, sabır ve dua çağrısı yapan hutbe, İslam dünyasında yaşanan acılara karşı duyarsız kalmamanın altını çiziyor.

KALP TEMİZLİĞİ VE TOPLUMSAL HIUZUR

Hutbenin son bölümünde, kalbin temiz tutulmasının toplumsal huzurun da anahtarı olduğu vurgulanıyor. Diyanet, kin, öfke ve nefretin kalpleri kararttığını; buna karşılık affedicilik, tevazu ve sevginin kalbi parlatan manevi değerler olduğunu belirtiyor.

Müminlerin her gün kalplerini gözden geçirmeleri, gönül kırmamaları ve samimiyeti esas almaları tavsiye ediliyor. Cuma hutbesi, tüm inananları kalplerini arındırmaya ve Allah’a layık bir gönül taşımaya davet ediyor.

CUMA HUTBESİ TAM METNİ NEREDE?

10 Ekim 2025 tarihli “Cenâb-ı Hakk’ın Nazargâhı: Kalp” başlıklı hutbenin tam metnine ve sesli kaydına, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi internet adresi olan https://dinhizmetleri.diyanet.gov.tr/Documents/Cen%C3%A2b-%C4%B1%20Hakk%E2%80%99%C4%B1n%20Nazarg%C3%A2h%C4%B1,%20Kalp.pdf üzerinden ulaşılabiliyor.

Aziz Müminler!

Kalp; Cenâb-ı Hakk'ın nazargâhıdır. İman ve takvanın, irfan ve hikmetin mekânıdır. Nezaket ve zarafetin membaı, ilâhî aşkın ve muhabbetin mihenk noktasıdır. Kalp; sevgi ve nefretin, cesaret ve korkaklığın, iyilik ve kötülüğün, hâsılı bütün duyguların merkezidir.

Kıymetli Müslümanlar!

İnsan, Allah ve Resûlüne gönülden inanıp Cenâb-ı Hakk'ın zikrini kalbine yerleştirdiği zaman gerçek huzuru elde eder. Nitekim hutbemize başlarken okuduğumuz ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz, "Doğru yolda olanlar, iman edip Allah'ı zikrederek kalplerini huzura erdirenlerdir. Biliniz ki kalpler ancak Allah'ı zikretmekle huzur bulur"[2] buyurmaktadır. Kur'an-ı Kerim'i okuyan, dinleyen, öğrenen, öğreten, onun rahmet yüklü mesajlarını hayatının her anına ve her alanına aktaran kişinin kalbi, ilahi tecelliye mazhar olur. Kul, kalbini fani olandan kurtarıp baki olana bağladığında, İslam'ın hakikatleriyle cilalayıp tövbe ve istiğfar ile günahlardan arındırdığında dünya ve ahiret mutluluğuna ulaşır. Cenâb-ı Mevlâ, "Mahşer günü, insana ne mal ne de evlât fayda verir. Ancak Allah'a kalb-i selîm ile gelenler o günde fayda bulur"[3] buyurarak bu hususa dikkatlerimizi çekmektedir.

Değerli Müminler!

İnsan, şeytanın ve nefsinin aldatmalarına kapılır; şirk ve küfrün, riya ve gösterişin, hırs ve tamahın, öfke ve şiddetin esiri olursa kalbi katılaşır. Sevgisinde soğukluk, sözlerinde sertlik, davranışlarında acımasızlık ortaya çıkar. Kişi; yönünü şaşırır, istikametten ayrılır, ibadetlerden uzaklaşır, helal-haram hassasiyetini kaybeder ve günahlara dalarsa kalbi kararır. Kulağı gerçeği işitmez, dili doğruyu söylemez, gözü hakikati görmez olur. Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in bu husustaki uyarısı gayet açıktır: "Kul bir günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta oluşur. Bundan vazgeçip tövbe ve istiğfar ederse kalbi parlar. Günaha devam ederse siyah nokta artar ve sonunda tüm kalbini kaplar."[4]

Aziz Müslümanlar!

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), kalbinin katılığından şikâyet eden bir sahâbîye, onun yumuşaması için ihtiyaç sahiplerine ikramı ve yetimin başını okşamayı tavsiye etmiştir.[5] Evet, yaptığımız her iyilikte kalbimize yansıyan bir güzellik vardır. Eşimize ve çocuklarımıza güler yüz göstermek, anne ve babamıza hürmet etmek, komşumuzun hakkına riayet etmek, yaşlılara ilgi göstermek, hastaları ziyaret etmek, yetim ve öksüze kol kanat germek kalbimizi yumuşatır, ruhumuza esenlik verir. Bize düşen; Hakk'ın aynası olan kalbimizi iyiliklerle donatmanın gayretinde olmaktır. Kimsenin kalbini kırmamak, gönlünü incitmemektir. Kalbimizi kirleten gafletten, paslandıran kötülüklerden ve karartan günahlardan uzak durmaktır. Namazla, zikirle, Kur'an'la, hayır ve hasenatla onu diri tutmaktır. Unutmayalım ki, kalbimizi İslam'ın nuruyla aydınlattığımız takdirde Allah'ın razı olduğu bir kul oluruz.

Hutbemizi Allah Resûlü (s.a.s)'in şu duasıyla bitirmek istiyorum: "Ey kalpleri hâlden hâle çeviren Allah'ım! Kalbimi dinin üzere sabit kıl."[6]

[1] Buhârî, Îmân, 39.
[2] Ra'd, 13/28.
[3] Şuarâ, 26/88,89.
[4] Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'ân, 83.
[5] İbn Hanbel, II, 387.
[6] Tirmizî, Deavât, 89.

Kaynak: Haber Merkezi