Gazetecilik tarihi her zaman dikkatimi çekmiştir. Antik çağlardan itibaren gazetecilik mesleğinde yaşanan gelişmeleri sıkılmadan dinleyebilir ve okuyabilirim. Araştırmalara göre kayıtlarda olduğu kadarıyla gazetecilik antik çağlarda başlıyor. O dönemde ilk yayın örneğinin ise taş lavhalar üzerine yazılan acta diurna olduğu tespit edilmiş. Halkı yönetenler duyurularını bu yayın aracılığı ile tabiki kendi istediği şekilde tek taraflı olarak yaparmış Halkın haber alma özgürlüğü yokmuş. Karar vericiler haber verme konusunda tek taraflı.
Bizim basın tarihimizdeki gelişmelere bakalım. Osmanlı da ilk gazete Takvim-İ Vekayi. Bu gazete Osmanlı'daki ilk Türkçe gazete olma özelliği taşıyor. Basının daha özgür yayın yapması ile 2'inçi meşrutiyetle birlikte gerçekleşiyor.
20'inci yüzyılda radyo ve televizyon alanında gelişmeler yaşanmaya başlandı. Savaşların yoğunlukta yaşandığı dönemler olduğu için savaş muhabirliği de ön plandaydı.
1990'larda ise büyük bir gelişme oldu. İnternet icat edildi ve internet gazeteciliği başladı. Medyadaki gelişmelerin dönüm noktası internet gazeteciliğidir.
İnternet kullanımının yaygınlaşması ile birlikte basılı gazetelerin tirajı azaldı. İnsanlar haberleri internetten takip etmeye başladı.
Bugün ise artık basılı gazeteler bitme noktasına geldi. Sosyal medya gazeteciliği başladı. Dünyadaki gelişmeler gazeteler ve televizyonlardan daha çok sosyal medyadan takip ediliyor. Hatta insanlar da artık kendi sosyal medya hesaplarından bir nevi gazetecilik yapmaya başladı. Böyle giderse meslekteki yozlaşma ve çürüme de artacak. Önüne gelenin basın mensubu gibi ortalıkta dolanması ciddi bilgi kirliliği de getiriyor. Devlet bu konuda bir çok önlem aldı ama henüz uygulanması noktasında tam randıman alınmadı. Biz de takip ederek göreceğiz. Ama gazetecilik mesleğinin mutlaka doktorluk veya avukatlık mesleği gibi kuralları olmalı. Her önüne gelen gazeteci olmamalı.