Dünyada 60 milyona yakın demans hastası bulunduğu, bunların 45 milyonunun alzaymır tanısı taşıdığı tahmin ediliyor. Türkiye’de ise yaklaşık 1 milyon kişide bunama görüldüğü ifade ediliyor. Uzmanlar, çoğu zaman başlangıç belirtilerinin basit unutkanlıklarla başladığını ancak önemsenmediği için tanının geciktiğini vurguluyor.
Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, bu noktada kognoskopi olarak adlandırılan kapsamlı bilişsel testlerin erken dönemde büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, "40 yaşından itibaren herkesin zaman zaman bu testi yaptırması gerekir" uyarısında bulundu.
Kognoskopi Nedir? Beynin “Check-up”ı Gibi Düşünülmeli
Tıpkı kolonoskopi ile bağırsakların ya da anjiyografi ile kalp damarlarının incelmesi gibi, kognoskopi de beynin bilişsel fonksiyonlarının detaylı şekilde değerlendirildiği bir tarama yöntemi olarak tanımlanıyor.
Dr. Yavuz, kognoskopinin nöropsikologlar tarafından uygulanan, yaklaşık 2-3 saat süren detaylı testlerden oluştuğunu belirtiyor. Bu testlerde;
-
Bellek,
-
Dil yetenekleri,
-
Dikkat ve konsantrasyon,
-
Görsel-motor beceriler gibi birçok alan değerlendiriliyor.
-
“Bu testler cihazsız yapılır, kişinin zihinsel haritası çıkarılır. Gerekirse nörolog MR, kan tahlili gibi ek tetkikler de isteyebilir,” diyen Yavuz, yalnızca nörolojik değil, psikolojik durumların da bu testlerle ortaya çıkabileceğini belirtti.
“Başta Masum Görünen Belirtiler Alzaymırın Habercisi Olabilir”
Alzaymır hastalığı, genellikle üç evrede inceleniyor: hafif, orta ve ileri seviye. Dr. Yavuz, çoğu hastanın orta seviyede tanı aldığını ve bunun önüne geçmenin ancak bilinçli toplumla mümkün olduğunu söyledi:
“Unutkanlık, dikkatsizlik, yorgunluk, kafa karışıklığı gibi şikayetler önemsenmiyor. Oysa bu belirtiler erken teşhisin işaretleridir. Alzaymır tablosu hafif evredeyken kognoskopi yapılırsa, hastalık henüz ilerlemeden tespit edilebilir ve tedavi süreci erkenden başlatılabilir.”
Beyin Yorgunluğu ve Zihinsel Sisi de Belirti Sayılmalı
Dr. Yavuz’a göre “beyin sisi” olarak tanımlanan durumlar da oldukça yaygın. Özellikle iş hayatında yer alan yöneticiler ve zihinsel efor gerektiren meslek gruplarındaki bireylerin de zaman zaman kognoskopi yaptırmaları öneriliyor.
“Kişiler ‘son zamanlarda çok unutuyorum, düşüncelerim dağılıyor’ diyor ama profesyonel destek almıyor. Bu ciddi bir verimlilik kaybı. Halbuki bir testle zihinsel performans ölçülebilir.”
Yavuz, bu durumların sadece yaşlılarda değil, gençlerde de görülebildiğine dikkat çekerek, 40 yaşından itibaren periyodik beyin taramalarının hayat kalitesini artıracağını ifade etti.
Kognoskopi Sonrası Ne Olur?
Test sonuçlarına göre;
-
İlaç tedavisi,
-
TMS (Transkraniyal Manyetik Stimülasyon) gibi cihaz tedavileri,
-
Bilişsel rehabilitasyon programları devreye giriyor.
Dr. Yavuz, "Bilişsel rehabilitasyon, fiziksel rehabilitasyon kadar önemli. Zihinsel yetilerin korunması, tedavi kadar önleyici yaklaşım da gerektiriyor," dedi.
Kognoskopi Türkiye’de Nerelerde Yapılabilir?
Dr. Yavuz, nöropsikolog bulunan her klinikte kognoskopinin yapılabileceğini ve Türkiye genelinde bu bilince sahip sağlık kuruluşlarının giderek arttığını ifade etti:
“Unutkanlık, odaklanma sorunu, zihinsel dağınıklık gibi şikayetler olduğunda insanlar artık 'kognoskopi yaptırayım' diyebilmeli. Bu bilincin yerleşmesini istiyoruz.”
Sonuç: Beyin Sağlığı İçin Rutin Kontrol Şart
Alzaymır ve demans gibi hastalıkların ilerlemeden teşhis edilebilmesi için kognoskopi bilincinin toplumda yaygınlaştırılması gerektiği vurgulanıyor. Tıpkı kalp sağlığı ya da sindirim sistemi için yapılan düzenli kontroller gibi, beyin sağlığı da ihmale gelmiyor.
40 yaş ve üzerindeki bireylerin, özellikle bilişsel yoğunluk gerektiren işlerde çalışanların düzenli olarak bu testleri yaptırması öneriliyor.