Yakın Doğu Üniversitesi ve Avustralya’daki La Trobe Üniversitesi’nden bilim insanlarının ortak çalışmasıyla, Kıbrıs’ta bir kampüs göletinden izole edilen “NEU2023” adlı bakteriyofajın, daha önce tanımlanmamış yeni bir virüs türü olduğu tespit edildi. Yeni tür, Kıbrıs’ın antik çağlardaki adından esinle “Alasiavirus” olarak adlandırıldı ve dünya bilim literatürüne geçti.
Antibiyotik Direncine Karşı Umut: Alasiavirus
Özellikle bağışıklık sistemi zayıf bireylerde ciddi enfeksiyonlara neden olan pseudomonas aeruginosa bakterisine karşı etkili olduğu belirlenen Alasiavirus, antibiyotik direncine karşı geliştirilecek yeni tedavi yöntemleri için önemli bir alternatif olarak değerlendiriliyor.
Genetik dizilimi tamamlanan NEU2023 bakteriyofajı, yalnızca yeni bir tür değil, aynı zamanda daha önce sınıflandırılmamış bir cinse ait olarak da kayıtlara geçti. Bundan böyle benzer özellikteki bakteriyofajların sınıflandırılmasında Alasiavirus referans alınacak.
“Kıbrıs’tan Çıkan Bilimsel Bir Başarı”
Araştırmanın proje yürütücüsü olan Yakın Doğu Üniversitesi Deneysel Sağlık Bilimleri Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Ferdiye Taner, bakteriyofajın sadece laboratuvar düzeyinde değil, gelecekte klinik uygulamalarda da kullanılabileceğini belirtti. Taner, “Alasiavirus’un keşfi, antibiyotiğe dirençli bakterilere karşı büyük bir umut. Bu başarıyı dünya literatürüne kazandırmak bizim için hem bilimsel hem de kültürel anlamda gurur verici” dedi.
Çalışmanın bilimsel sonuçları, bakteriyofaj araştırmaları alanında uluslararası otorite kabul edilen "Phage: Therapy, Applications and Research" dergisi tarafından yayımlanmak üzere kabul edildi. Dergi, Q1 kategorisinde yer alıyor ve alanının en saygın yayınları arasında gösteriliyor.
“Bilimsel Olduğu Kadar Kültürel Bir Katkı”
Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, virüse verilen Alasiavirus isminin Kıbrıs’ın tarihi kimliğine vurgu yaptığını belirterek, “Bu keşif, üniversitemizin araştırma altyapısının gücünü ve uluslararası iş birliği kapasitesini gösteriyor. Aynı zamanda Kıbrıs’tan çıkan kültürel bir bilim mesajıdır” ifadelerini kullandı.
“İnovatif Bir Bilimsel Mesaj”
Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü ve mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ise, bu tür keşiflerin sadece bilimsel değil, aynı zamanda toplumsal sağlık açısından da büyük öneme sahip olduğunu belirtti.
“Alasiavirus, antibiyotik direncine karşı alternatif çözümler geliştirme yolunda atılmış umut verici bir adımdır. Bu keşfin parçası olmaktan gurur duyuyorum” diyen Şanlıdağ, uluslararası akademik iş birliğinin önemine de dikkat çekti.
Araştırma Ekibinde Kimler Var?
Alasiavirus’un keşfiyle sonuçlanan araştırma ekibinde şu isimler yer aldı:
-
Dr. Ferdiye Taner (Yakın Doğu Üniversitesi)
-
Doç. Dr. Steve Petrovski (La Trobe Üniversitesi)
-
Liana Theodoridis
-
Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ
-
Prof. Dr. Ahmet Başustaoğlu
-
Doç. Dr. Aylin Üsküdar Güçlü
Bu ortak çalışma, küresel ölçekte antibiyotik direncine karşı verilen mücadelede Kıbrıs merkezli bilimsel araştırmaların ne denli etkili ve öncü olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
