Meme kanseri, çoğunlukla kadınlarla ilişkilendirilen bir hastalık olsa da erkeklerde de görülme riski taşıyor. İstinye Üniversitesi Medical Park Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yakup Çil, bu konuda toplumsal farkındalığın düşük olduğuna dikkat çekerek, "Toplumda meme kanseri çoğunlukla kadın hastalığı olarak bilinir. Ancak erkeklerde de bu hastalık görülebilir ve ne yazık ki genellikle daha geç fark edilir" dedi.

Erkeklerde geç teşhis nedeniyle hastalığın seyri daha ağır olabiliyor. Bu durum, tedavi sürecinin daha zorlu geçmesine neden oluyor. Prof. Dr. Çil, erkeklerin memede kitle, çekilme ya da akıntı gibi belirtileri asla hafife almaması gerektiğini vurguladı.

Kendi Kendine Muayene Hayat Kurtarabilir

Prof. Dr. Çil, hem kadınların hem de erkeklerin memelerinde veya koltuk altlarında oluşabilecek değişiklikleri erken fark edebilmek için düzenli olarak kendi kendine muayene yapmasının büyük önem taşıdığını belirtti.

“Küçük bir kitle bile fark edildiğinde vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır” diyen Çil, kişinin kendi vücudunu tanımasının erken teşhisin ilk adımı olduğunu ifade etti.

Bu basit ama etkili yöntem, kanserin erken evrede tespit edilmesini sağlayarak tedavi sürecinde önemli bir avantaj sunabiliyor.

Erken Tanı Yaşam Süresini Uzatıyor

Kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olan meme kanserinin, her dokuz kadından birinde yaşam boyu görülme ihtimali bulunuyor. Ancak erken tanı ve hızlı tedavi, sağlıklı ve uzun bir yaşam için büyük önem taşıyor.

Prof. Dr. Çil, “Teknolojik gelişmeler sayesinde genetik analizler ve risk faktörlerinin belirlenmesi kolaylaştı. Bu sayede önleyici cerrahi müdahalelerle risk en aza indirilebiliyor” şeklinde konuştu.

Tedavi Çok Yönlü Bir Süreçtir

Meme kanseri tedavisinde sadece cerrahi değil; onkoloji, radyoloji ve radyoterapi uzmanlarının da içinde yer aldığı bütüncül bir tedavi planı uygulanıyor. Prof. Dr. Çil, tedavi sürecine ilişkin şu bilgileri paylaştı:

Kıbrıs'tan Dünya Bilimine Katkı: Yakın Doğu Üniversitesi'nden Yeni Virüs Keşfi "Alasiavirus"
Kıbrıs'tan Dünya Bilimine Katkı: Yakın Doğu Üniversitesi'nden Yeni Virüs Keşfi "Alasiavirus"
İçeriği Görüntüle

“Erken tanı konulan hastalarda çıkarılan meme dokusu patolojik incelemeye gönderiliyor. Cerrah, sonuçlara göre gerekirse önleyici cerrahi kararı alabiliyor. Ayrıca meme dokusu alınan kişilerde estetik anlamda da oldukça başarılı sonuçlar elde edilebiliyor.”

Bununla birlikte, meme dokusu alınsa dahi, cilt altındaki bazı yapılar nedeniyle kanser riskinin tamamen ortadan kalkmadığını belirten Çil, “Risk çok azalsa da sıfırlanmaz” dedi.

Farkındalık, Hayat Kurtaran İlk Adım

Gelişen laboratuvar teknikleri ve genetik testler, artık meme kanserinde erken tanı şansını daha da artırıyor. Ancak uzmanlara göre bu teknolojilerin etkin şekilde kullanılması için toplumda farkındalığın artırılması şart. Prof. Dr. Yakup Çil, sözlerini şu çağrıyla tamamladı:

“Erken fark edilen meme kanseri, doğru tedaviyle tamamen kontrol altına alınabilir. Kadınlar kadar erkeklerin de bu konuda bilinçli olması gerekir. Farkındalık, erken teşhisin ilk adımıdır.”

Kaynak: İHA