Türkiye siyasetinde son dönemde belirginleşen kutuplaşmalar, yeni arayışları da beraberinde getiriyor. Ankara’da düzenlenen Milliyetçi Kongre Derneği toplantısında sahneye çıkan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun açıklamaları, milliyetçi merkezde bir güç birliği ihtimalini yeniden gündeme taşıdı. Her iki liderin de “bir araya gelmeye açık” ifadeler kullanması, gözleri olası bir Zafer-İYİ ittifakına çevirdi.
Milliyetçi Blok yeniden mi şekilleniyor?
Ankara’da yapılan toplantı, milliyetçi tabanı uzun süredir bir araya getirmeyi amaçlayan girişimlerin en dikkat çekici örneklerinden biri oldu. Konuşmasında, mevcut iktidar bloğunu “DAM İttifakı” (DEM, AKP, MHP) olarak nitelendiren Ümit Özdağ, bu yapının sona yaklaştığını savundu. Özdağ, “Devlet Bahçeli ile Abdullah Öcalan’ın kol kola gezdiği bir siyasi ortamda biz de Müsavat Başkan’la kahve içeriz” sözleriyle, İYİ Parti’ye açık kapı bıraktı.
Bu çıkış, yalnızca bir espri değil; aynı zamanda yeni bir siyasi bloğun ayak sesleri olarak algılandı. Özdağ’ın milliyetçi seçmene yönelik güçlü bir alternatif arayışında olduğu zaten biliniyordu. Bu açıklamayla birlikte, milliyetçi çizgideki partiler arasında yeni bir ittifakın zemini hazırlanıyor olabilir.
Müsavat Dervişoğlu: “Görüş ayrılığı ayrı, yolları ayırmak ayrı şey”
Özdağ’dan sonra kürsüye çıkan İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu’nun açıklamaları ise bu sinyalleri daha da pekiştirdi. “Biz zaten hiç ayrılmadık. Görüş farklılıklarımız oldu ama bu, bir araya gelmememiz için neden değil,” diyen Dervişoğlu, Zafer Partisi ile aynı siyasi eksende buluşabileceklerini ima etti.
Dervişoğlu’nun bu sözleri, İYİ Parti’nin yeni dönemde daha kapsayıcı bir milliyetçi duruş sergileme niyetiyle de örtüşüyor. Özellikle yerel seçimlerin ardından yeniden yapılanma sürecine giren İYİ Parti için, tabanı konsolide edecek bir iş birliği arayışı sürpriz değil.
Olası ittifakın siyasete etkisi ne olur?
Zafer Partisi ile İYİ Parti arasında kurulabilecek bir ittifak, yalnızca bu iki partiyi değil, milliyetçi-muhafazakâr seçmen yapısını da doğrudan etkileyebilir. AKP ve MHP tabanında yaşanan çözülmeler, bu yeni blok için alan yaratabilir. Ayrıca Cumhur İttifakı dışındaki milliyetçi seçmene hitap edebilecek bir güç birliği, 2028 genel seçimleri öncesi dengeleri önemli ölçüde değiştirebilir.
Özellikle büyük şehirlerde, genç ve kararsız seçmene hitap eden milliyetçi söylemlerle donatılmış bir ittifak, muhalefetin diğer unsurları için de yeni bir denge unsuru haline gelebilir.
İttifak sinyali mi, taktiksel yakınlaşma mı?
Her iki liderin açıklamaları net bir ittifak ilanı anlamına gelmese de, siyasi takvim ilerledikçe bu diyaloğun daha resmi bir zemine oturması olası. Özellikle MHP’nin mevcut pozisyonundan rahatsız olan seçmenlerin yönelimleri, Zafer ve İYİ Parti’nin izleyeceği stratejilerde belirleyici olacak.
Şimdilik bu yakınlaşma, hem Ümit Özdağ’ın hem de Müsavat Dervişoğlu’nun tabanlarını yoklamaya yönelik bir hamle olarak görülüyor. Ancak bu hamle, 2025’teki siyasi manzarayı şekillendirebilecek güçte.