Kocaeli’nin Körfez ilçesinde boşanma aşamasındaki eşini ve köylüsünü ağır şekilde yaralayan M.S.B. hakkında hazırlanan iddianame, kan donduran ayrıntılar ortaya koydu. Savcılık, sanığın eylemlerini “tasarlayarak ve töre saikiyle kasten öldürmeye teşebbüs” suçu kapsamında değerlendirdi. Saldırı öncesinde kızına “Annene sürprizim var” dediği tespit edilen sanığın, olay günü planlı biçimde hareket ettiği iddianamede yer aldı.
İlk kez hakim karşısına çıkan M.S.B., eşinin kendisini aldattığını ileri sürerek olayı “öfke anında” gerçekleştirdiğini söyledi.
4 Kez Uzaklaştırma Kararı Bulunuyordu
17 Haziran 2024’te Körfez Yavuz Sultan Selim Mahallesi’nde meydana gelen olayda, hakkında 4 ayrı uzaklaştırma kararı bulunan 39 yaşındaki M.S.B., Kurban Bayramı nedeniyle çocuklarını görmek için eşi N.B.’nin evine gitti. Görüşme sırasında tartışma çıktı. M.S.B., elindeki bıçakla N.B.’yi yaraladıktan sonra 5 el ateş etti.
Olaydan sonra kaçan sanık, Çamlıtepe Mahallesi’ne giderek köylüsü A.K.’yi de silahla vurdu. Ardından akrabaları V.B. ve A.K.’nin evlerini kurşunladı. Ağır yaralanan N.B. ve A.K. hastaneye kaldırılırken, saldırgan bir süre sonra saklandığı camide polis tarafından yakalanarak tutuklandı.
“Tasarlayarak, Töre Saikiyle Kasten Öldürmeye Teşebbüs”
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanığın eyleminin “tasarlayarak, töre saikiyle kasten öldürmeye teşebbüs” suçunu oluşturduğu belirtildi. 2012 yılında evlenen M.S.B. ve N.B.’nin 5 çocuk sahibi olduğu, A.K.’nin ise sanığın köylüsü ve akrabası olduğu bilgisine yer verildi.
Savcılığa göre, M.S.B. eylemini “namusunun lekelendiği” düşüncesiyle ve “töreye aykırı davranış” gerekçesiyle gerçekleştirdi. İddianamede, sanığın olaydan bir ay önce eşinin ilişkisini öğrendiği, saldırıdan bir gece önce A.K.’nin çevresinde görüldüğü, olay günü ise “hastaneye bırakma bahanesiyle” arabasına bindiği kişiye silahlı saldırı düzenlediği belirtildi.
Saldırının ardından evine dönen sanığın, kızına “Annene sürprizim var” dedikten sonra eşine bıçaklı ve silahlı saldırı gerçekleştirdiği kaydedildi. Her iki mağdurun da hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı tespit edildi.
“Eşim Yıllarca Beni Dövdü”
Mağdur N.B. ifadesinde, 12 yıllık evliliği boyunca sürekli şiddet gördüğünü anlattı. Eşinin çalışmadığını, geçim yükünü kendisinin üstlendiğini belirten N.B., “Defalarca dövdü, kezzapla saldırmakla tehdit etti. Kadın sığınma evine gittim, uzaklaştırma kararı aldırdım. Ama çocuklarım için eve döndüm, şiddet hiç bitmedi. Bayram öncesi çocuklar babalarını görmek istesin diye çağırdım. Kahvaltıdan sonra kızım ‘Ne zaman boşanacaksınız?’ diye sordu. O da kızına ‘Annene bir sürprizim var’ dedi. Bir süre sonra beni bıçakladı, ardından çocukların önünde silahla ateş etti” sözleriyle yaşadıklarını anlattı.
N.B., eşi tarafından öldürülmek istendiğini belirterek, “Beni çocuklarımın gözleri önünde vurdu. Ölmemem mucize” dedi.
“Eşimi Korkutmak İstedim”
Sanık M.S.B. ise ifadesinde, eşinin kendisini aldattığını düşündüğünü, öfkesine yenik düşerek eylemi gerçekleştirdiğini söyledi. “A.K.’yi korkutmak istedim, eşimden uzaklaşsın diye gittim. Araca bindikten sonra ‘Eşimle ilişkin varmış’ dedim. Kabul edince bıçakla saldırdım, sonra silah ateş aldı. Eve dönüp eşimle tartıştım, sinirle ateş ettim. Amacım öldürmek değildi, pişmanım” ifadelerini kullandı.
M.S.B., daha önce eşiyle ilişki yaşadığını düşündüğü başka bir akrabası olan V.B.’nin evine de gittiğini ve “korkutmak amacıyla” ateş ettiğini itiraf etti.
“Çocukluğumdan Beri Arkadaşım”
Olayda yaralanan A.K. ise ifadesinde, N.B. ile hiçbir ilişkisinin olmadığını belirterek, “M.S.B. köylüm olur, aramızda husumet yoktu. Eşi olduğu için N.B.’yi tanırım. Olay günü yanıma geldi, silahını çekti. Üzerine atıldım, ateş etti. Aldatma iddiası asılsızdır. Şikayetçi değilim” dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
“Töre ve Şiddet Gölgesinde Bir Dram”
Olay, Kocaeli’de son yıllarda yaşanan en ağır aile içi şiddet vakalarından biri olarak kayıtlara geçti. Savcılık, sanığın “töre saikiyle planlı şekilde hareket ettiği” kanaatine varırken, olaya “haksız tahrik” indirimi uygulanıp uygulanmayacağına mahkemenin karar vereceği belirtildi.
Kadın hakları savunucuları ise, uzaklaştırma kararlarına rağmen yaşanan bu tür olayların, sistematik şiddetin önlenmesinde ciddi zafiyetlerin bulunduğunu bir kez daha gösterdiğini ifade etti.
