Trabzon’un Araklı ilçesinin turizm potansiyelinin değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği tarafından Trabzon ve bölgenin doğal, tarihi değerlerini tanıma ve tanıtma amaçlı programlı faaliyetleri kapsamında Araklı ilçesinin Kalecik, Konakönü, Canayer Kalesi, Hyssus-Susurmania Roma Liman Kalesi ve Turup mesire alanına gezi düzenledi.
Gezi sonrası açıklamalarda bulunan Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Erüz, Hopa’dan başlayıp Trabzon’a ulaşan tarihi sahil yolunun geçmişte Sürmene-Araklı merkezi olan Konakönü’nden ve Kalecik yerleşimi içinden geçen taş yol, kemer köprüler, çeşmeler ile varlığını sürdürdüğünü hatırlattı.
Prof. Dr. Coşkun Erüz yaptığı açıklamada "Trabzon’un önemli ve tarihi sahil ilçesi olan Araklı’nın koruma altında olan Konakönü Mahallesi ve tarihi Kalecik Kalesi’nde başlayan kültür ağırlıklı bir gezi gerçekleştirdik. Öncelikle doğal ve kültürel Sit alanı olan Araklı Konakönü yerleşimi ve sahilini gezerek, Konakönü ve Kalecik’teki cami ve diğer tarihi tescilli yapılar, yeni yapılan yapılar ve koruma imar planı ile ilgili bilgi alıp, değerlendirmelerde bulunduk. Döneminin bölgedeki özgün eserlerinden birisi olan Kalecik cami ve tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmayan, Antik Susurmania kalesi ve daha eski dönem yapısı olan yine kesin bir tarihi ve mimari bilgisi henüz bilinmeyen Canayer Kalesinin ön savunma, gözetleme kalesi ve gemilerin barındığı koyu olan Kalecik kalesi gezildi, irdelendi ve mahalle muhtarı ve yaşlılardan mahalle, cami ve kale hakkında bilgi paylaşıldı. Kalecik Kalesi sonrası 2 km güneyde Buzluca mahallesinde bulunan ve kaynaklarda Bizans döneminden kaldığı belirtilen Buzluca-Canayer Kalesi’ne çıkılarak kalenin kısmen ayakta kalan giriş, idari yapı, kilise, liman kapı ve gözetleme kulesi gezildikten sonra tarihi taş yoldan yürüyen ekip, geçmişte askeri talim alanı, orman ağaçlandırma fidanlığı olan ve ağaçlandırılarak doğa harikası bir doğal mesire, dinlenme ve seyir alanı olan Turup mevkii mesire alanına ulaşıldı" dedi.
Araklı-Konakönü Trabzon ve Doğu Karadeniz’de hem kara ve hem de denizel koruma alanı olan tek bölge"
Araklı-Konakönü’nün Trabzon ve Doğu Karadeniz’de hem kara ve hem de denizel koruma alanı olan tek bölge olduğuna dikkat çeken Erüz "Ekolojik ve kültürel açıdan nadir ve önemli bir tarihi yerleşim olan Araklı sahilleriyle, tarihi ilçe merkezi ve kaleleri, tarihi Roma Askeri-Kral yolu ile korunması gereken özel bir coğrafyaya sahiptir. Tarihi ve doğal değerlerinin korunması, planlı ve sürdürülebilir koruma ve kullanım ile Araklı ve Karadere Havzası, gelecekte Trabzon ve bölgenin kültür, doğa ve deniz turizminde önemli bir yer alma potansiyeline sahiptir. Kalelerin arkeolojik inceleme ve kazı ile açığa çıkarılması, tarihi yapıların ve doğal alanların envanteri çıkarılıp bütünleşik koruma ve kullanma planları yapılarak korunması şartı ile, Araklı ve çevresi var olan tarihi değerlerini, doğal değerleri ile Trabzon turizminde çok iyi bir noktaya gelebilir. Yetkililerden talebimiz, elde kalan son doğal kıyılara sahip Yalıboyu, Kalecik ve Konakönü kıyılarına kesinlikle kıyı koruma gerekçesi ile dahi olsa asla tahkimat, mendirek, beton vd yapı yapılmaması, dokunulmamasıdır. Birinci öncelik kıyıların şuan ki mevcut doğal dokusunun korunması ve kentsel SİT olan Konakönü yerleşimi ve Kalecik arası bölgede tarihi doku ve mimariye uygun yapıların haricinde hiçbir yapının yapılmasına izin vermemesidir. Tarihi alanlar maalesef kaçak ve geleneksel mimariye uyumsuz yapılaşmaların tehdidi altındadır. Yoğun apartman, site tipi bir yapılaşma değil bahçe nizamlı 2-3 katlı geleneksel forma uygun yapılaşmanın desteklenmesi Turup ve benzeri mesire alanlarının da korunması Araklı ve Trabzon halkının dinlenme ve rekreasyon ihtiyaçları için önem arz ediyor. Bu alanlar, hem Araklı ve Trabzon halkının hem de Trabzon’u ziyaret edecek yerli ve yabancı turistler için cazibe alanı olma potansiyeli çok yüksek yerlerdir. Eğer iyi değerlendirirsek geleceğe bu güzellikleri taşırsak hep birlikte hem şehir olarak mutlu oluruz, hem para kazanırız, hem de doğayı, tarihi ve kültürel değerleri korumuş oluruz. Eğer bu güzellikleri kaybedersek hep birlikte kaybedeceğiz" diye konuştu.