Gündem

Kuduz Belirtileri Başladıktan Sonra Tedavi Yok: Erken Müdahale ile %100 Önlenebilir

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hacer Ceylan Çimendağ, kuduzun erken müdahale ile tamamen önlenebileceğini belirterek hayvan teması sonrası ilk 15 dakikanın kritik olduğunu vurguladı.

Abone Ol

SBÜ Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hacer Ceylan Çimendağ, kuduz hastalığına karşı toplumun farkındalığını artırmak amacıyla önemli uyarılarda bulundu. Kuduzun hem insanları hem de hayvanları etkileyen, merkezi sinir sistemini hedef alan ve tedavi edilmediğinde ölümcül seyreden viral bir hastalık olduğunu vurgulayan Dr. Çimendağ, "Bu tehlikeli hastalık doğru ve zamanında alınan önlemlerle tamamen engellenebilir" dedi.

Bulaşma yolları ve sinsi belirtiler

Kuduz virüsünün genellikle enfekte bir hayvanın tükürüğü yoluyla bulaştığını belirten Dr. Çimendağ, en yaygın bulaşma yolunun ısırılma olduğunu ifade etti. Tırmalama veya açık yara, çizik, göz, ağız ya da burun gibi mukozalara tükürük temasıyla da hastalığın bulaşabileceğini söyledi. Belirtilerin genellikle virüs vücuda girdikten 1 ila 3 ay sonra ortaya çıktığını, ancak bu sürenin birkaç gün ile birkaç yıl arasında değişebileceğini aktaran Çimendağ, "Erken dönemde hastalık grip benzeri halsizlik, ateş, baş ağrısı, iştahsızlık gibi belirsiz belirtilerle kendini gösterir. En dikkat çekici ve erken uyarıcı belirti ise ısırılan bölgede ağrı, kaşıntı, karıncalanma veya uyuşmadır" dedi.

Hastalığın ilerleyen evresinde sinir sisteminin etkilendiğini, anksiyete, halüsinasyon, ani öfke ve saldırganlık gibi nörolojik belirtilerin ortaya çıktığını belirten Dr. Çimendağ, "Yutma güçlüğü, su korkusu (hidrofobi), ışık hassasiyeti (fotofobi) ve kas spazmları da görülen diğer semptomlardır. Kuduz belirtileri başladıktan sonra tedavisi mümkün değildir ve hastalık hızla ilerleyerek koma ve ölümle sonuçlanır" ifadelerini kullandı.

İlk 15 dakika hayat kurtarır

Kuduz şüphesi olan hayvanla temas halinde atılması gereken ilk adımları açıklayan Dr. Çimendağ, şu uyarılarda bulundu:

"Yarayı en az 15 dakika boyunca bol su ve sabunla yıkayın. Mümkünse sabunlu suya ek olarak alkol veya povidon-iyot gibi bir antiseptik solüsyon kullanın. Yarayı kapatmayın, hava ile temas etmesini sağlayın ve en yakın sağlık kuruluşuna vakit kaybetmeden başvurun. Bu basit adımlar virüsün vücuda yayılmasını önlemek veya geciktirmek açısından kritik öneme sahiptir."

Aşı ve immünglobulin uygulamasının belirtiler başlamadan yapılması gerektiğini vurgulayan Çimendağ, "Bu uygulamalar doğru zamanda yapıldığında yüzde 100 koruyucudur ve tek etkili yöntemdir" dedi.

Türkiye’de kuduz vakaları

Türkiye’de kuduz vakalarının en çok Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde görüldüğünü kaydeden Çimendağ, "Kuduz pozitif örneklerin yüzde 97,87’si evcil hayvanlara ait. Köpekler yüzde 35,3, sığırlar yüzde 52,6 ve kediler yüzde 5,03 oranında vakalara kaynaklık ediyor. Yabani hayvanlar ise sadece yüzde 2,13’lük bir paya sahip. Evcil hayvanların düzenli aşılanması, kuduzun insanlara bulaşmasını önlemede en önemli adımdır" şeklinde konuştu.

Halka çağrı: Önlem alın

Hastalığın önlenebilir olduğunu vurgulayan Dr. Çimendağ, "Evcil hayvanlarınızı düzenli olarak aşılatın, yabani hayvanlarla temastan kaçının, kuduz şüphesi olan hayvanları yetkililere bildirin. Kuduz hakkında bilgi sahibi olun ve çevrenizi de bilinçlendirin. Unutmayın, kuduzdan korunmak tedaviden daha önemlidir. Hayvan teması sonrası hızlı ve doğru tıbbi müdahale hayati önem taşır" diyerek sözlerini tamamladı.