Kocaelispor'dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Türk futbolunun itibarı, skor tabelasına yansıyan sonuçlarla değil, adalet, şeffaflık ve fair play ilkelerinin kesintisiz biçimde işletilmesiyle ölçülür. Futbol, doğası gereği eşit şartlarda mücadelenin yaşandığı, toplumsal barışı ve ortak kimliği güçlendiren bir oyundur. Ancak ne yazık ki son zamanlarda tanık olduğumuz hakem kararları, verilmeyen penaltılar, taraflı uygulamalar ve sürekli yinelenen çifte standartlar; yalnızca Kocaelispor’un emeğini değil, Türk futbolunun kurumsal güvenilirliğini ve gelişim perspektifini de ağır biçimde yaralamaktadır.
Kocaelispor olarak sahada rakiplerimizle terimizin son damlasına kadar mücadele ederken, çoğu zaman rakiplerimizden çok daha ağır bir engelle karşılaşmaktayız: Adaleti gölgeleyen, güdümlü ve çifte standart içeren hakem kararlarıyla karşı karşıya kalmaktayız. Futbolun eşitlik üzerine inşa edilmiş ruhunu çiğnemek, yalnızca bir kulübün kaderiyle oynamak değil, toplumun ortak vicdanına da gölge düşürmektir.
Son lig maçımızda yaşananlar, bu tablonun en somut örneğidir. Tüm futbol otoritelerinin hemfikir olduğu üzere, lehimize en az iki net penaltının verilmemiş olması, basit bir hakem hatası olarak açıklanamaz; bu doğrudan hakkımızın gasp edilmesi anlamına gelir. Dahası, kartların gösterilmesinde, faullerin değerlendirilmesinde ve takdir haklarının kullanılmasında ortaya çıkan taraflı tutum, tarafsızlığın değil önyargının hüküm sürdüğünü gözler önüne sermektedir. VAR sistemi ise, adaleti desteklemesi gerekirken kritik anlarda sessiz kalarak adaleti gölgeleyen bir araca dönüşmüştür.
Bugün Türk futbolunda artık “hakem hataları” değil, hak gaspı konuşulmaktadır. Bu noktada sorumluluk sadece sahadaki hakemlerde değil; onları atayan, görevlendiren, federasyon ve hakemlerin ilgili kurullarındadır. Ne yazık ki Türk futbolunda bu mekanizmalar kontrolü kaybetmiş, güveni tesis etmek yerine şüpheyi derinleştiren bir durum haline gelmiştir.
Avrupa’da hakemlik, profesyonellik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve güven ilkeleri üzerine kuruludur. UEFA ve FIFA, hakemlerin performanslarını bilimsel yöntemlerle analiz eder; denetim mekanizmaları kesintisiz işler; hatalar karşılıksız bırakılmaz. Bu sayede futbol, yalnızca bir oyun değil, adaletin de sahaya yansıdığı bir alan haline gelir.
Türkiye’de ise tablo dramatik biçimde farklıdır. Hakemlik artık basit “hatalarla” değil, güdümlü kararlarla, çifte standartlarla ve adalet duygusunu yok eden tercihlerle anılmaktadır. Bu durum yalnızca kulüplerin kaderini değil; taraftarların güvenini, sponsorların inancını ve futbolun ekonomik sürdürülebilirliğini de tehdit etmektedir. Türk futbolu bu anlayışla Avrupa’nın çok gerisinde kalmakta, her geçen gün dünya futbolundan kopmaktadır.
Kocaelispor camiası, tarihi boyunca onuruyla ayakta kalmış, emeğin değerini savunmuş ve adaletin yanında yer almış bir camiadır. Bugün de aynı noktadayız. Bizler, alın terimizin karşılığını almak için mücadele etmekteyiz. fakat emeğimizin gasp edilmesine, çifte standartlarla geleceğimizle oynanmasına asla izin vermeyeceğiz.
Herkesçe bilinmesini isteriz ’ki… Taraftarımızın sabrı sonsuz değildir.
Çifte standart ve haksızlık devam ettikçe, taraftarlarımızın tepkileri kontrol edilemez bir eyleme yol açabilir. Bu öfkenin sorumlusu, adalet duygusunu zedeleyen saha içi ve saha dışı aktörlerdir. Kocaelispor olarak bugüne kadar sakin ve kararlı bir duruş sergiledik ve artık bundan sonra daha somut ve daha sert bir tutum sergileyeceğimizi bildirmek isteriz.
Unutulmamalıdır’ki…
Bir camianın geleceği, saha hakemlerinin ve VAR hakemlerinin adaletsiz kararlarla camiaların kaderini etkilemek yerine, etik değerler çerçevesinde sadece Türk futbolunun faydasına olmalıdır. Temiz futbol için mutlaka yaptırıma dayalı, sorgu ve denetim mekanizmaları devreye girmelidir. Keyfi kararların yerine, adalet ilkesine dayalı ve bilimsel ölçütlerle bir sistem işlemek zorundadır.
Futbolumuzu ileriye taşımak, genç nesillerin güvenini kazanmak ve küresel ölçekte saygınlık kazanmak istiyorsak; adalet, şeffaflık ve fair play bir tercih değil, vazgeçilmez bir ilke olmalıdır.
Çağrımız…
Türk futbolunu ileriye taşımak istiyorsak, adaletin ve şeffaflığın gölgesinde değil; aydınlığında buluşmalıyız. Bizler bu yolda kararlılıkla ilerleyecek, adaleti savunacak ve sahadaki mücadelenin hakkını son düdüğe kadar vermeye devam edeceğiz.
Bizim adımız mücadeleyle, onurla ve adaletle yazılmıştır. Hiçbir güç Kocaelispor’umuzu yok sayamaz, hiçbir yanlış karar bu camiayı susturamaz.
Temiz yarınlar için, hakkı ve adaleti savunmaya Türk futbolunun geleceği için sonuna kadar mücadele etmeye devam edeceğiz."
