Kocaeli'nin Hereke ilçesinden olan ve sektörde tanınan halıcı Nurhan Ör’ün korkunç şekilde öldürülmesine ilişkin davada karar açıklandı. İstanbul’da darp edildikten sonra halıya sarılarak otomobilin bagajında Kocaeli'ye getirilen, ardından cesedi parçalara ayrılarak asitle yok edilen Ör cinayetinde 6 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Mahkeme, sanıkların “tasarlayarak kasten öldürme” suçunu işlediğine kanaat getirirken, bazı sanıklara ek olarak ruhsatsız silah bulundurmaktan da ceza verildi. Maktulün ailesi kararı “gecikmiş ama yerinde” olarak yorumlarken, davada kan donduran detaylar kamuoyunu derinden sarstı.
Kamera kayıtları, halıya sarılı ceset ve korkunç plan
Nurhan Ör’ün 7 Kasım 2023’te kaybolmasının ardından ailesinin başvurusu üzerine harekete geçen emniyet güçleri, 1000 saatten fazla kamera kaydını inceledi. Çalışmalar sonucunda Ör’ün İstanbul Sultanbeyli’de bir oto galeriye getirildiği, burada darp edilip bayıltıldığı ve halıya sarılı şekilde otomobilin bagajına yerleştirilerek Kocaeli Kartepe’deki bir çiftliğe götürüldüğü ortaya çıktı.
O çiftlikte, cesedi parçalara ayrılarak sülfürik asitle yok edildiği anlaşıldı. Yapılan incelemelerde olay yerine ve kullanılan malzemelere dair Nurhan Ör’e ait DNA izleri bulundu.
"Her öldürmede ceset bulunmak zorunda değildir"
Savcılığın mütalaasında, cinayetin planlı bir şekilde sanıklardan Işık E. önderliğinde işlendiği belirtildi. Maktulün lise arkadaşları olduğu öğrenilen sanıklardan bazıları, olay günü alınan malzemelerden, cesedin yok edilme yöntemine kadar tüm sürecin parçası olarak tanımlandı.
Ör'ün cesedine ulaşılamamış olmasına rağmen savcılık, “Her öldürme olayında cezalandırmanın cesedin bulunmasına bağlanması mümkün değildir” diyerek, mevcut delillerin öldürme fiilini şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatladığını vurguladı.
Sanıklar suçu reddetti, planlı cinayet delillerle sabitlendi
Duruşmada sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Sanıklardan Işık E., Ör’ün çocukluk arkadaşı olduğunu belirterek, “Ben de can arkadaşımı kaybettim” dedi. Diğer sanıklar da olayla ilgilerinin olmadığını savundu, hatta bazıları maktulün hala hayatta olabileceğini öne sürdü.
Ancak mütalaaya göre; olaydan önce senet imzalatma planı yapıldığı, asit temin edildiği, bazı sanıkların maktule benzemek amacıyla peruk ve makyaj yaptığı, asit denemeleri yapıldığı gibi birçok detay sanıkların suça ortak hareket ettiklerini gösterdi.
Sanık Ferdi G., ifadesinde “Nurhan ölmeseydi de zorla senet imzalatılacaktı. Bu olayda sonunda ölüm olacaktı” diyerek planın boyutunu açıkça ortaya koydu.
Tüm sanıklara ağırlaştırılmış müebbet, bazılarına ek ceza
Mahkeme heyeti, tüm sanıkların “tasarlayarak kasten öldürme” suçunu birlikte işlediğine hükmetti. Bu kapsamda:
Işık E., Ahmet T., Bahadır T., Ceyhun A., Emrah D. ve Ferdi G. ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Ayrıca Ceyhun A. ve Ferdi G. ruhsatsız silah bulundurdukları gerekçesiyle 1 yıl 6 ay hapis cezası aldı.
Aile: “Bir saç telini bile çok gördüler”
Maktulün kardeşi Erhan Ör, duruşmada yaptığı açıklamada, “Sanıkların en ağır cezayı alacağından emindim. Nurhan’ı bizden vahşice kopardılar. Bir saç telini bile çok gördüler” dedi.
Aile avukatı ise, “Deliller bütünlüğünde cinayet hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde aydınlatılmıştır. Bu tür bir olayda ceza indirimi uygulanmaması toplum vicdanı açısından da önemlidir” ifadelerini kullandı.
