Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılmasıyla başlayan Brexit süreci, sadece siyasi değil, ekonomik ve ticari dengeleri de yeniden şekillendirdi. Avrupa dışından yeni tedarikçiler arayışında olan İngiltere, üretim gücü ve dijital dönüşüm kapasitesiyle dikkat çeken Türkiye’yi potansiyel bir iş ortağı olarak konumlandırıyor.

Bu değişim, özellikle küçük ve orta ölçekli Türk işletmeleri (KOBİ) için dev bir kapı aralıyor. 2024 itibarıyla 177 milyar sterlin büyüklüğe ulaşan İngiltere e-ticaret pazarı, Türk KOBİ’leri için yalnızca bir satış kanalı değil; aynı zamanda markalaşma, hikâye anlatımı ve dijital büyüme sahnesi olarak öne çıkıyor.

“İngiltere’ye Gitmeye Değil, Dijitalde Görünmeye İhtiyacımız Var”

BirFatura CEO’su İbrahim Bayır, Brexit sonrası oluşan ticaret ortamını Türk girişimciler açısından tarihi bir fırsat olarak değerlendiriyor. Bayır’a göre artık fuarlara katılmak ya da fiziksel mağaza açmak şart değil. Doğru dijital altyapı ve stratejiyle, küçük bir atölye bile Londra’nın kalbinde satış yapabiliyor.

“Bugün İngiltere’ye gitmeye değil, dijitalde görünmeye ihtiyacımız var. İngiltere artık sadece ucuz ürün değil, güvenilir dijital iş ortakları arıyor. KOBİ’lerimizin önünde tarihi bir fırsat var. Ürününü doğru anlatan, dijital sistemini kuran her Türk markası, İngiltere’de kendi hikayesini yazabilir,” diyor Bayır.

Dijitalleşme Küçükleri Devlerle Aynı Sahaya Taşıyor

İngiltere’de her üç alışverişten biri internet üzerinden yapılıyor. 2030’a kadar bu oranın 300 milyar sterline ulaşması bekleniyor. Bu büyüme trendi, özellikle tasarım, tekstil, doğal kozmetik, ev dekorasyonu ve el emeği ürünleri gibi alanlarda faaliyet gösteren Türk KOBİ’leri için büyük fırsatlar yaratıyor.

Bayır’a göre artık dijital ticaret bir sermaye değil, strateji oyunu:

“Fiziksel sınırlar kalktı, dijital ticaret başladı. Küçük bir üretici, doğru dijital entegrasyonla Amazon UK, Etsy, eBay veya Shopify’da markalaşabiliyor. Bu dönüşüm, küçük işletmeler için dev bir eşitleyici güç oldu. Eskiden sadece büyüklerin girdiği pazarlarda artık cesaret eden KOBİ’ler var.”

İngiltere Pazarına Girişte 3 Altın Adım

Bayır, İngiltere pazarında başarı sağlamak isteyen Türk KOBİ’lerine şu üç temel adımı öneriyor:

1. Doğru Dijital Altyapı ve Yönetim Paneli

2. Yerel Uyum ve Yasal Standartlar

  • İngiltere’nin KDV, vergi, iade ve tüketici hakları konularındaki kurallarına mutlaka uyum sağlayın.

  • Gümrük prosedürlerini ve lojistik süreçleri önceden planlayın.

3. Güçlü Marka Hikayesi ve İçerik

  • İngiliz tüketiciler artık sadece fiyata değil, etik üretim, sürdürülebilirlik ve güvene de önem veriyor.

  • Ürününüzün arkasındaki hikâyeyi, üretim sürecini ve farkınızı anlatın.

  • İçerik, görsel ve dil kullanımı İngiltere pazarına uygun olmalı.

Bayır bu süreci şöyle özetliyor:

“Artık rekabet raflarda değil, ekranlarda yaşanıyor. Görünen, kazanan olur. Türkiye’nin üretim gücünü dijital vitrine taşımalıyız. İngiltere’ye gitmeden, İngiltere’de var olabiliriz.”

KOBİ’ler İçin Yeni Bir Başlangıç

İngiltere pazarı, artık sadece büyük şirketlerin değil, girişimci ruhlu küçük markaların da başarı yakalayabileceği bir dijital ekosisteme dönüşmüş durumda. Brexit sonrası ticaret fırsatları, Türkiye gibi üretim odaklı ve dijitalleşmeye açık ülkeler için büyük bir potansiyel taşıyor.

Türk KOBİ’leri, dijitalleşme ve doğru stratejiyle yalnızca ürün değil, değer sunan markalar olarak İngiltere pazarında uzun vadeli bir varlık kurabilir.

Kaynak: İHA