Meme Kanseri Farkındalık ayı dolayısıyla bilgilendirmede bulunan uzmanlar, erken teşhisin önemini hatırlatarak düzenli mamografi çektirmenin meme kanserlerinde ölüm riskini yüzde 20 azalttığını vurguladı. Kadınların radyasyon nedeniyle mamografi çektirmekten kaçındığını belirten uzmanlar, bu durumun bazen erken teşhisi engellediğini söyledi.
Medicana International İstanbul Hastanesi’nde "Birlikte Daha Güçlü, Daha Sağlıklı" sloganıyla Meme Kanseri Farkındalık ve Bilgilendirme Toplantısı düzenlendi. Bir araya gelen uzmanlar, meme kanserine ilişkin önemli bilgiler vererek farkındalığı artırmanın önemine dikkat çekti. Toplantıda Prof. Dr. Deniz Arslan, Prof. Dr. Zehra Füsun Tokatlı, Op. Dr. Engin Okan Yıldırım, Kanser Savaşçıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Belma Kurdoğlu Akgün ve meme kanserini atlatan gazeteci Fulya Soybaş yer aldı.
"Kadınlarda en sık görülen ikinci kanser"
Medicana International İstanbul Hastanesi Medikal Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Deniz Arslan, meme kanserinin kadınlarda en sık görülen ikinci kanser, kansere bağlı ölümlerde ise ilk sırada yer aldığını belirtti. Özellikle 62 yaş civarı kadınlarda meme kanseri görüldüğünü söyleyen Arslan, "Normal riske sahip bireyler 45-55 yaşları arasında yıllık mamografi yaptırmalı. Mamografi yaptırmak ölüm riskini yüzde 20 oranında azaltmakta, yaptırmayanlar ise 3-4 kat daha kötü durumda bize gelmekte" dedi.
Bu belirtiler dikkate alınmalı
Meme kanserinin en önemli belirtisinin ağrılı ya da ağrısız kitleler olduğunu belirten Arslan, "Meme başında çekilme, meme başında akıntı, kabuklanma, ciltte renk değişiklikleri, memede asimetrinin olması, koltuk altımızda şişliğin olması ya da meme cildinde portakal kabuğu görünümümün olması meme kanserinin en önemli belirtileridir" ifadelerini kullandı. Çağdaş teknolojiyle mamografiden alınan radyasyonun çok az olduğunu söyleyen Prof. Dr. Arslan, "Normal bir insan bile 1-2 ayda çevreden bu radyasyonu alabiliyor. O yüzden mamografiden korkmayalım" şeklinde konuştu.
"Alkol tüketmek, meme kanseri riskini 1 buçuk kat artırıyor"
"Meme kanseri olma riskini azaltmak elimizde" diyen Prof. Dr. Deniz Arslan, "Mutlaka sigaradan alkolden uzak durulmalı. Alkol tüketmek riski 1 buçuk kat artırabiliyor. Haftada 2 saat tempolu yürümek kanseri yüzde 20 oranında azaltıyor. Mutlaka ideal kilomuzda olmalıyız. Akdeniz tipi diyet çok önemli. 30 yaşından önce doğum yapmak da kanser riskini azaltmakta. Bunları yaptığımızda meme kanseri riskini önemli ölçüde azaltabiliyoruz" diyerek sözlerini noktaladı.
Hayat boyu 8 kadından 1’inin meme kanserine yakalandığını belirten Genel Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Engin Okan Yıldırım, erken teşhis için farkındalığın önemini vurguladı. Sigara, obezite ve genetiğin en önemli risk faktörleri olduğunu belirten Yıldırım, "18 yaş üstündeki genç kadınlarda 40 yaşına kadar elle muayene ve yıllık ultrason, 40 yaşından sonra da mamografi kanser taraması altın standarttır. Mamografi 40 yaşından sonra yılda bir, bizim Sağlık Bakanlığı’mıza göre ise 2 yılda bir yapılmalıdır" dedi.
Her kadının, regl dönemi bittikten sonraki ilk günde, ayda bir kez kendini elle muayene etmesinin önemine dikkat çeken Yıldırım, "Meme aynı evrede yakalanacaktır. Bir önceki aya göre bir değişiklik var mı, daha önceden olmayan bir ağrı var mı, adet öncesinde başlayıp adet sonrasında geçmeyen bir ağrı var mı, kontrol edilmeli" diye konuştu. Fiziksel egzersizin meme kanserinden korunmak için de faydalı olduğunu söyleyen Dr. Engin Okan Yıldırım, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Fiziksel egzersiz, homeostazi dediğimiz vücudun dengesini düzeltir. İkinci olarak da bir risk faktörü olan obeziteyi engellediği için kadınların yapabileceği en güzel şeylerden biridir."