Medicana International İstanbul Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Güven Tidim, prostat kanserinin erken evrede genellikle belirti göstermediğini belirtti.
Tidim,"Bu durum, hastalığın sinsi bir şekilde ilerlemesine ve teşhisin gecikmesine yol açabilir. Bazı vakalarda sık idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, idrarda kan, idrar akışında zayıflama veya bel, kalça ve uylukta sürekli ağrı gibi şikâyetler görülebilir. Ancak bu belirtiler sadece prostat kanserine özgü olmayabilir; iyi huylu prostat büyümesi veya enfeksiyonlar da benzer şikâyetler yaratabilir. Doğru tanı için mutlaka bir üroloğa başvurulmalıdır" dedi. Op. Dr. Tidim, 40 yaş ve üzeri tüm erkeklerin yılda en az bir kez üroloji muayenesinden geçmesi gerektiğini belirterek, aile öyküsü olan bireylerde bu kontrollerin daha da önemli olduğunu söyledi. Erken teşhisin avantajları arasında tedavi başarısının yüksek olması, daha az agresif yöntemlerle sonuç alınabilmesi ve yaşam kalitesinin korunması bulunuyor. Ürolojik kontrollerde yapılan PSA testi, DRE ve gerektiğinde Multiparametrik Prostat MR ile prostat kanseri erken evrede tespit edilebiliyor. Şüpheli durumlarda prostat biyopsisi ile kesin tanı konuluyor.
Tidim, "Hastalık genellikle sessiz ilerlediği için belirtiler ortaya çıktığında çoğu zaman ileri evreye ulaşmış olur. 40 yaş ve üzerindeki erkeklerin şikâyetleri olmasa bile düzenli kontrolleri aksatmamaları büyük önem taşıyor. Erken teşhis hayat kurtarır, sağlığınızı ertelemeyin" uyarısında bulundu.
