Gündem

Ekrem İmamoğlu kimdir? Yerel seçim zaferlerinden yargı sürecine

Trabzon’un mütevazı bir ilçesinden yola çıkıp İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na kadar yükselen Ekrem İmamoğlu, 2025’te hakkında açılan soruşturmalar ve tutuklama kararıyla yeniden Türkiye gündeminin en sıcak isimlerinden biri haline geldi. İşte İmamoğlu’nun hayatı, kariyeri ve son yaşanan gelişmeler…

Abone Ol

Ekrem İmamoğlu, 4 Haziran 1970 tarihinde Trabzon’un Akçaabat ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Trabzon’da tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne girdi. Mezuniyetinin ardından yine aynı üniversitede insan kaynakları ve yönetimi alanında yüksek lisans yaptı.

Eğitim hayatını tamamladıktan sonra aile şirketinde görev alarak inşaat sektöründe çalışmaya başladı. Bu süreçte yöneticilik deneyimi kazanan İmamoğlu, aynı zamanda spora olan ilgisiyle tanındı. Bir dönem Trabzonspor yönetiminde de görev aldı.

Siyasi kariyere ilk adım: Beylikdüzü Belediye Başkanlığı

2008 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) üye olan İmamoğlu, siyasete aktif şekilde katıldı. 2014 yerel seçimlerinde CHP’den Beylikdüzü Belediye Başkanlığı’na aday oldu ve seçimi kazanarak görevine başladı. Beş yıl boyunca ilçede belediye başkanı olarak görev yaptı.

Bu dönemde sosyal belediyecilik anlayışını öne çıkaran projelere ağırlık verdi. Kamusal alan düzenlemeleri, çevre yatırımları ve sosyal destek programlarıyla dikkat çekti. Beylikdüzü'nde edindiği yerel yönetim tecrübesi, onu bir sonraki adıma taşıdı.

2019 İstanbul seçimleri ve iki turlu süreç

CHP ve İYİ Parti'nin oluşturduğu Millet İttifakı, 2019 yerel seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterdi. 31 Mart 2019’da yapılan seçimde İmamoğlu oyların çoğunluğunu alarak başkan seçildi. Ancak Yüksek Seçim Kurulu (YSK), yapılan itirazlar üzerine seçimleri iptal etti.

23 Haziran 2019’da yenilenen seçimlerde tekrar aday olan İmamoğlu, bu kez daha yüksek bir oy oranıyla (yaklaşık 800 bin oy farkıyla) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Seçim süreci, Türkiye’de demokratik işleyiş ve yerel yönetimler açısından önemli bir dönemeç olarak değerlendirildi.

İBB Başkanlığı dönemindeki çalışmalar

2019–2024 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yapan İmamoğlu, ulaşım altyapısı, sosyal yardımlar, çevre projeleri ve dijital belediyecilik alanlarında çeşitli çalışmalar yürüttü. Bu dönemde, merkezi yönetimle bazı konularda yetki ve kaynak kullanımı açısından görüş ayrılıkları da yaşandı.

İmamoğlu, özellikle gençler, kadınlar ve büyükşehir seçmeni arasında kamuoyunda yüksek bilinirliğe sahip bir siyasi figür haline geldi. Ulusal siyasette etkili bir isim olarak anılmaya başladı.

2024 yerel seçimleri: Yeniden seçilme

Ekrem İmamoğlu, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde yeniden CHP’nin İstanbul adayı olarak yarıştı. Rakibi, Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum oldu. Seçimde oyların yüzde 51,1’ini alarak yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Bu sonuç, kendisine hem yerel yönetim alanında ikinci bir dönem, hem de siyasi kariyeri açısından yeni bir ivme kazandırdı.

2025 yılı: Soruşturma ve tutuklama süreci

2025 yılının Mart ayında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında Ekrem İmamoğlu hakkında bazı iddialar kamuoyuna yansıdı.

19 Mart 2025’te gerçekleştirilen bir operasyonla İmamoğlu ve bazı İBB çalışanları gözaltına alındı. Soruşturma kapsamında yöneltilen suçlamalar arasında;

  • İhale usulsüzlüğü,

  • Görevi kötüye kullanma,

  • Usulsüz menfaat aktarımı
    gibi mali suç başlıkları yer aldı.

23 Mart 2025’te çıkarıldığı mahkemece tutuklandı ve İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden geçici olarak uzaklaştırıldı. Savcılık, bazı İBB iştirakleriyle ilgili işlemleri mercek altına alarak süreci başlattı.

Güncel durum: Tutukluluk ve yargı süreci

Ekrem İmamoğlu, Ekim 2025 itibarıyla tutuklu yargılanıyor. Bugün (24 Ekim 2025) İstanbul’da görülen duruşmayla birlikte dava süreci devam ediyor. İmamoğlu’nun avukatları, iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu öne sürerken, savcılık delillere dayalı bir değerlendirme yürütüldüğünü belirtiyor.

Dava henüz sonuçlanmadığı için herhangi bir mahkûmiyet kararı bulunmuyor. Süreç yakından takip ediliyor ve yargının nihai kararı bekleniyor.