CHP Kocaeli İl Kongresi’nde yaşanan gerginlik, basın mensuplarına yönelik fiili saldırıya dönüştü. 40 yıllık gazeteci Erdal Sertel, kongre sırasında darp edildiğini açıkladı. TV 41 ekibiyle birlikte görev yapan Sertel, saldırıya uğradığı anları sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla kamuoyuyla paylaştı. Olay, gazetecilere yönelik artan şiddet vakaları ve basın özgürlüğü tartışmalarını bir kez daha gündeme taşıdı.
“Basına küfür edildi, bana yumruk atıldı”
Erdal Sertel, yaşananları şu ifadelerle anlattı:
“Bugüne kadar çok gerilimli CHP kongreleri takip ettim. İtiş kakış, kavga dövüş fotoğrafları çektim, haberlerini yaptım. Ama bir gün bir CHP kongresinde bana yani basına saldıracaklar, aklıma gelmezdi.”
Sertel, TV 41 Haber Müdürü Ahmet Sezgin ve kameraman Gizem Kırlar ile birlikte fuayede çalıştıkları sırada, kalabalık bir grubun yanlarına geldiğini belirtti. Genç kameraman Gizem’e yöneltilen “Sen ne diyorsun öyle?” çıkışıyla başlayan gerilimin kısa sürede fiziksel saldırıya dönüştüğünü ifade eden Sertel, gruptan bir kişinin “s... basınını” diyerek küfür ettiğini ve kendisinin tepki vermesiyle olayların büyüdüğünü aktardı.
“7-8 kişi birden saldırdı”
Gazeteciliğe 40 yılını vermiş olan Sertel, özellikle genç bir kadın kameramana yönelik küfre sessiz kalamayacağını belirterek, “Ne diyorsun sen?” demesiyle birlikte yaklaşık 7-8 kişilik grubun kendisine saldırdığını söyledi. Yaşananları “Peş peşe yumruklar, tekmeler... Çok ayıp, çok yazık” sözleriyle tanımlayan Sertel, saldırganların CHP’de Erdem Arcan’ı destekleyen bir grup olduğunu iddia etti.
Gazeteciler ve siyasetçilerden destek
Olayın ardından birçok gazetecinin ve siyasi ismin kendisine destek mesajı gönderdiğini belirten Sertel, şu ifadelerle teşekkür etti:
“Bana değil, basına yapılan bu saldırıda yanımda olan başta Süriye Catak olmak üzere tüm gazeteci arkadaşlarıma, arayıp geçmiş olsun dileklerini ileten siyasetçilere ve dostlara teşekkür ederim.”
Basın özgürlüğüne gölge düşüren olay
CHP gibi köklü ve demokratik değerleri önceleyen bir partinin kongresinde yaşanan bu olay, sadece bireysel bir saldırı değil; gazetecilik mesleğine ve halkın haber alma hakkına yönelik açık bir tehdit olarak yorumlandı. Yaşanan saldırının ardından kamuoyunun ve parti yetkililerinin nasıl bir tutum sergileyeceği ise merak konusu.