CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, 20 Eylül itibariyle başlayan şeker pancarı alım kampanyasına rağmen, alım fiyatlarının hâlâ açıklanmamış olmasına tepki gösterdi. Gürer, üreticilerin artan girdi maliyetleri altında ezildiğini ve fiyat belirsizliği nedeniyle büyük mağduriyet yaşadığını söyledi. Şeker pancarının stratejik önemine dikkat çeken Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı’na çağrıda bulunarak, “Çiftçi artık sabrının sınırında. Fiyatlar bir an önce açıklanmalı” dedi.
Şeker fabrikaları 20 Eylül itibariyle pancar alımına başlarken, pancar üreticileri için en kritik unsur olan alım fiyatı henüz açıklanmış değil. CHP’li Gürer, çiftçilerin artan girdi maliyetleri karşısında çaresiz kaldığını belirtti. Özellikle sulama suyu, elektrik, tohum, ilaç ve işçilik gibi kalemlerdeki maliyet artışı, pancar üreticisinin belini büküyor. Gürer, “Çiftçi sadece emeğinin karşılığını istiyor. Girdi maliyeti ve makul bir kârla fiyat belirlenmesini talep ediyor” dedi.
Fiyat açıklanmadan ürün teslimi yapılmasının üreticiye zarar verdiğini ifade eden Gürer, devletin üreticinin yanında durması gerektiğini vurguladı.
Şeker pancarının sözleşmeli üretim modeliyle alım garantisi bulunan bir ürün olduğunu hatırlatan Gürer, özellikle özelleştirilen şeker fabrikalarının keyfi uygulamaları nedeniyle üreticinin mağduriyet yaşadığını ifade etti.
“Devlet fabrikaları zamanında ürün alımı yapar, çiftçiyi mağdur etmezdi. Şimdi ise özel işletmeler ‘ne zaman istersem o zaman getir’ diyerek çiftçiyi belirsizlik içinde bırakıyor” diyen Gürer, bu durumun sadece maddi değil, planlama açısından da üreticiyi zorladığını belirtti. Alım politikalarının netleşmesi, üreticinin yıl içinde ne zaman ne yapacağını bilmesi açısından büyük önem taşıyor.
Şeker pancarı sadece şeker üretiminde değil, yan ürünleriyle de geniş bir kullanım alanına sahip. Melas, küspe ve diğer yan ürünlerle birlikte hem hayvancılığa hem de sanayiye katkı sağlayan bu ürün, stratejik tarım ürünleri arasında yer alıyor. CHP’li Gürer, bu nedenle şeker pancarının özel bir öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Pancar; çiftçinin, esnafın, işçinin gelir kapısı. Bu zincir bozulursa sadece çiftçi değil, bölge ekonomisi de zarar görür” dedi.
Ayrıca Gürer, ürün teslim edildiği anda ödeme yapılması gerektiğini belirterek, çiftçinin geçimini planlayabilmesi için bu sürecin şeffaf ve zamanında işlemesinin önemine değindi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Mayıs ayında açıkladığı verilere göre, 2025 yılında şeker pancarı üretiminde geçen yıla göre %6,5 oranında bir düşüş bekleniyor. Yaklaşık 21 milyon 500 bin tonluk bir üretim öngörülürken, bazı bölgelerde kuraklık nedeniyle rekolte kayıplarının daha da yüksek olabileceği tahmin ediliyor.
Bu tablo karşısında Gürer, “Sözleşmeli üretim yapılan şeker pancarının sürdürülebilirliği, açıklanacak fiyatla doğrudan ilişkili. Bu fiyat, üretimin devam edip etmeyeceğinin de bir göstergesi olacak” diyerek, Bakanlığı net ve üreticiyi tatmin edecek bir fiyat açıklamaya davet etti.