Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Kağıthane’de düzenlenen Üretim, AR-GE ve Dikey Tarım Merkezi açılış töreninde yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yerli üretim ve teknoloji alanında kritik bir eşiğe geldiğini vurguladı. Özellikle sağlıkta yerli üretimi artırmanın ve teknoloji kapasitesini güçlendirmenin, Milli Teknoloji Hamlesi’nin öncelikli hedefleri arasında olduğunu belirtti.
Kacır, “Biyoteknoloji, genomik araştırmalar ve ileri AR-GE alanlarında sağlayacağımız destekleri artırarak, ilaç ve tıbbi cihazda dışa bağımlılığı önemli ölçüde azaltacağız,” dedi. Açılışı yapılan merkez, üç ana alanda faaliyet gösterecek: Kozmetik ve gıda takviyesi üretimi, ileri sağlık teknolojileri araştırmaları ve dikey tarım uygulamaları.
113 teknopark, 2 bin 200 girişim: Yerli inovasyon yükselişte
Konuşmasında son 23 yılda üniversiteler ve sanayi arasındaki bağların güçlendiğine dikkat çeken Bakan Kacır, teknopark sayısının 2’den 113’e çıktığını, bu merkezlerde geliştirilen 2 bin 200 girişimin 2 milyar dolardan fazla satış yaptığını söyledi.
Eklemeli imalat, elektrikli araç, yenilenebilir enerji ve kuantum gibi stratejik alanlara odaklanan 20 yüksek teknoloji platformunun, Türkiye’nin teknolojik dönüşümüne yön verdiğini ifade eden Kacır, bu çabanın Türkiye’yi sadece üretici değil aynı zamanda küresel pazarda rekabetçi bir oyuncu haline getireceğini belirtti.
Anadolu’nun bitki mirası kozmetik ve takviye gıdaya dönüşecek
Açılışı yapılan entegre tesisin birimlerinden UniKentPharma’nın, kozmetik ve takviye edici gıda alanında yerli üretimi hedeflediğini aktaran Bakan Kacır, özellikle Anadolu’nun zengin botanik çeşitliliğinin ekonomik değere dönüştürülmesinin önemine değindi.
“2030 yılında kozmetik ve takviye edici gıda pazarının 1 trilyon doları aşması bekleniyor. Yerel bitkisel ürünlerden yüksek katma değerli ürünler üretmek, ülkemiz için hem ekonomik hem de stratejik bir adım,” diyen Kacır, Yerel Kalkınma Hamlesi kapsamında 14 ilde 24 projeye 5,5 milyar liralık yatırım başvurusu alındığını da paylaştı.
Biyoteknolojik ilaçta dışa bağımlılık azalacak
ResearchKent adıyla hayata geçirilen ikinci birimin, nanoteknoloji, mikrobiyoloji, ilaç ve polimer sentezi gibi alanlarda yüksek potansiyele sahip Ar-Ge çalışmaları için altyapı sunduğunu belirten Bakan Kacır, yerli biyoteknolojik ilaç üretiminin kamu desteğiyle hızlanacağını söyledi.
“TÜBİTAK, üniversiteler ve Sağlık Bakanlığı iş birliğinde geliştirilecek Biyoteknoloji Üretim Programı sayesinde, araştırma altyapımız güçlenecek ve kamu alımları yerli üretimin önünü açacak,” dedi. Araştırmacıların küresel ölçekte rekabet edebilir çözümler üretmesinin sağlanacağını belirten Kacır, bu modelin Türkiye'yi sağlık teknolojilerinde üretici konuma taşıyacağını vurguladı.
Gıda güvenliğinde yeni dönem: Dikey tarım ve sürdürülebilirlik
Merkezin üçüncü bileşeni GreenKent ise tarım ve gıda güvenliği odaklı bir altyapı olarak dikkat çekiyor. İklim krizine, su ve enerji kıtlığına karşı çözüm sunan dikey tarım modelinin burada hayata geçirildiğini belirten Bakan Kacır, “12 ay boyunca, iklimden bağımsız, izlenebilir ve verimli üretim yapılabilecek bu model, gıdaya sürdürülebilir erişimi garanti altına alacak,” dedi.
Gıda İnovasyon Merkezi, Konya Akıllı Tarım Teknolojileri Merkezi ve Mersin Agropark gibi önceki yatırımları hatırlatan Kacır, tarımda milli teknolojilerle üretimin daha dayanıklı hale geleceğini ifade etti.
“Tohumdan ürüne kadar tüm süreci kayıt altına alan bu sistem, yerli biyokütle üretimini standardize edecek ve botanik bazlı ürünlerde dışa bağımlılığı azaltacak,” diyerek konuşmasını tamamladı.