Küresel piyasalarda altın fiyatları tarihi zirveleri zorlarken, yatırımcılar yeniden güvenli liman arayışına yöneldi.

Son haftalarda hız kazanan yükseliş, yalnızca ekonomik belirsizliklerle açıklanamıyor. Amerikan Merkez Bankası’nın faiz indirimine dair beklentiler, Çin-ABD hattındaki ticaret gerilimleri ve merkez bankalarının artan altın alımları; sarı metalin yeniden ekonomik gündemin merkezine yerleşmesine yol açtı. Uzmanlara göre bu yeni dönem, altının sadece bir yatırım aracı değil, aynı zamanda bir güven aracı olarak öne çıktığı bir süreci işaret ediyor. Ancak bu ralliye kapılmadan önce dikkatli olmakta fayda var.

Rekorlar arka arkaya: Altın neden yükseliyor?

Altının ons fiyatı 4.232 dolar ile tarihi zirvesine ulaşırken, Türkiye’de gram altın da 5.912 TL’yi gördü. Bu yükselişin ardında birçok faktör yer alıyor. DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş’e göre, yaşanan bu artış sadece fiyat hareketi değil, küresel güvensizliğin ve ekonomik dönüşümün yansıması. Kitiş, “Altında yaşadığımız süreç, sadece fiyat artışından ibaret değil; küresel güven arayışının yansıması” diyerek, bu yükselişin temelinde faiz beklentileri, jeopolitik riskler ve merkez bankalarının pozisyonlarının bulunduğuna işaret etti. Bank of America’nın 2026 için ons altın hedefini 5.000 dolar olarak belirlemesi ve ANZ Bank’ın yıl sonu tahminini 4.400 dolara çıkarması da bu görüşü destekliyor.

“Her yükselişin içinde bir düzeltme potansiyeli vardır”

Altındaki rekorlara rağmen, yatırımcılara temkinli yaklaşım çağrısı yapan Kitiş, bu dönemde rasyonel kalmanın kritik olduğunu vurguladı. “Bugün ‘altın çağ başlıyor’ demek mümkün; fakat yarın ‘düzeltme kapıda’ uyarısını da akılda tutmak şart” diyen Kitiş, özellikle kısa vadeli pozisyon alan yatırımcıların piyasa coşkusuna kapılmadan stratejik düşünmesi gerektiğine dikkat çekti. Kitiş’e göre 6.000 TL seviyesi kısa vadede test edilebilir ancak bu seviyeler kalıcı olmayabilir: “Ons 4 bin doların üzerinde kalıcılık sağlarsa gram altın için 6.200 - 6.500 TL bandı teknik olarak mümkün. Fakat bu seviyeler geçici dengeler olabilir.”

“Soğukkanlılık ve portföy çeşitliliği kritik önemde”

Kısa vadeli kazanç arayışlarının riskli olduğunu belirten Kitiş, yatırımcıların duygusal kararlar yerine veriye ve makro ekonomik gelişmelere dayalı bir yol izlemeleri gerektiğini söyledi. “Altın güvenli limandır ama her liman gibi fırtınaya da açıktır” diyen Kitiş, özellikle dalgalı dönemlerde portföy çeşitliliğinin önem kazandığını belirtti. Farklı yatırım araçlarıyla riskin dengelenmesi, bu tür oynak piyasa dönemlerinde yatırımcıyı koruyan bir strateji olabilir.

“Altın artık döviz değil, değer ile ölçülüyor”

Merkez bankalarının rezervlerinde altının payı giderek artıyor. Bu durumun sadece fiyatı değil, finansal güvenlik algısını da dönüştürdüğünü belirten Kitiş, altının yeniden küresel bir rezerv standardına dönüşme sürecinde olduğuna dikkat çekti. Türkiye özelinde ise kur oynaklığı ve iç piyasadaki yüksek talep, gram altın fiyatlarını küresel ortalamanın da üzerine taşıyor. Buna rağmen, “altın her zaman kazandırır” gibi klişelere karşı dikkatli olunması gerektiğini söyleyen Kitiş, sabırlı ve planlı bir yatırım anlayışının önemine vurgu yaptı.

Merkez Bankası’ndan tarihi rekor! Toplam rezerv 190 milyar dolara dayandı
Merkez Bankası’ndan tarihi rekor! Toplam rezerv 190 milyar dolara dayandı
İçeriği Görüntüle

“Altın çağının bitmediği doğru, ama herkesin aynı anda kazandığı bir dönem de değil bu. Gerçek kazanç, doğru zamanda ve doğru ölçüde hareket etmektir.”

Kaynak: İHA