Dilovası’nda muhtar buluşması: Talepler anında ilgili birimlere iletildi
Dilovası’nda muhtar buluşması: Talepler anında ilgili birimlere iletildi
İçeriği Görüntüle

Diyanet İşleri Başkanlığı, 3 Ekim 2025 tarihli cuma hutbesini yayımladı.

Bu haftaki hutbe, hem tarihi bir göndermeye hem de güncel gelişmelere dikkat çekiyor. “Hendek’ten Gazze’ye: Zafer İnananlarındır” başlığıyla hazırlanan hutbe, İslam tarihinde önemli bir yeri olan Hendek Savaşı ile bugünün Gazze direnişi arasında bir bağ kurarak, Müslümanlara umut ve birlik mesajı verdi.

Camilerde okunan hutbede, iman gücünün zaferdeki rolü vurgulanırken, Filistin’de yaşanan insanlık dramına da dikkat çekildi. Müslümanlar, cuma namazı öncesi verilen mesajlarla hem dini bilinçlerini tazeledi hem de kardeşlik duygularını pekiştirdi.

"ZAFER İNANANLARIN OLACAKTIR" TEMASI ÖNE ÇIKTI

Hutbenin merkezinde, Müslümanların zorluklar karşısında sabırla ve inançla nasıl direnmeleri gerektiğine dair mesajlar yer aldı. Hendek Savaşı’nın zorlukları ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.s) liderliğinde gösterilen dirayet örnek gösterilerek, benzer bir ruhun bugün de Gazze’de yaşandığı belirtildi. Diyanet, hutbe aracılığıyla Filistin halkının yaşadığı sıkıntılara duyarsız kalınmaması gerektiğini vurguladı. Mazlumların yanında yer almanın, sadece bir vicdan borcu değil, aynı zamanda dini bir sorumluluk olduğunun altı çizildi.

GAZZE VURGUSU

Bu haftaki hutbe, sadece tarihsel kıyaslamalarla değil, duygusal çağrılarla da dikkat çekti. Hutbede, Gazze’de hayatını kaybeden sivillere rahmet dilenirken, hayatta kalanlar için sabır ve direniş duası edildi. Müminlerden, dualarında Gazze’yi unutmamaları istendi. Ayrıca İslam dünyasının ortak değerleri etrafında kenetlenmesi gerektiği vurgulandı. Hutbede geçen şu ifadeler dikkat çekti: “Tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de inananlar, zalimlerin karşısında dimdik durmaktadır. Allah’ın yardımı, daima sabredenlerle beraberdir.”

HUTBEYE NEREDEN ULAŞILIR?

Diyanet İşleri Başkanlığı, 3 Ekim tarihli hutbe metnini hem yazılı hem sesli formatta erişime açtı. Cuma hutbesinin tam metnine Diyanet resmî web sitesi üzerinden ulaşmak mümkün. Dileyen vatandaşlar, metni okuyabilir ya da sesli kaydı dinleyerek hutbenin mesajlarını doğrudan takip edebilir. Cuma Hutbesi tam metni için tıklayın https://dinhizmetleri.diyanet.gov.tr/Documents/Hendek'ten%20Gazze'ye,%20Zafer%20%C4%B0nananlar%C4%B1nd%C4%B1r.pdf

HENDEK’TEN GAZZE’YE: ZAFER İNANANLARINDIR

Muhterem Müslümanlar!

Hicretin beşinci yılıydı. Bedir’de bozguna uğrayan, Uhud’da istediklerine tam olarak ulaşamayan Mekkeli müşrikler, İslam’ı ortadan kaldırmak, Müslümanları yok etmek için Medine’ye büyük bir saldırı hazırlığı yapmışlardı. Durumu öğrenen Peygamber Efendimiz (s.a.s), ashabıyla
istişare etti ve Medine çevresine hendek kazılmasına karar verildi. Müminler el birliğiyle hendeği kazarken büyük bir kayaya denk geldiler. Resûl-i
Ekrem (s.a.s), bir yandan bu kayayı kırdı, diğer yandan da Kisrâ’nın, Rum diyarının ve San’a’nın fethedileceğini müjdeledi. Zorlu bir mücadelenin
ardından, Cenâb-ı Hakk’ın lütuf ve inayeti, inananların azim ve gayretiyle düşman bozguna uğradı.

Aziz Müminler!

Günümüzde Hendek Savaşına benzer bir mücadele Gazze’de yaşanmaktadır. Dün, Allah Resûlü (s.a.s) ve ashabına zulmeden zalimler vardı.
Bugün de dünyanın gözü önünde hiçbir hukuk tanımadan Gazze’de masum ve mazlumlara karşı soykırım uygulayan katiller var. Gazze’de camiler,
mabetler, okullar ve hastaneler bombalanmakta; sadece bir şehir değil, bir medeniyet yok edilmeye çalışılmaktadır. Basın mensupları, yardım görevlileri ve sağlık çalışanları zalimce öldürülmektedir.

Kıymetli Müslümanlar!

Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen Gazze’de bir avuç mücahit Müslüman, tıpkı Medine’de olduğu gibi kazdıkları hendeklerde dünyada eşine az rastlanır bir kahramanlık mücadelesi vermektedir. Kur’an-ı Kerim’de, “Birtakım insanlar onlara, ‘İnsanlar size karşı asker toplamışlar, onlardan korkun’ dediler de bu, onların imanlarını arttırdı ve ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!’ diye cevap verdiler.” buyrulduğu üzere; düşmanın çokluğu ve teknik imkânlarının güçlü olması, onların Allah’a olan teslimiyetlerini arttırmaktadır. Sanki onlar; “Müminler içinde Allah’a verdikleri söze bağlı
kalan nice yiğitler vardır. Onlardan kimi, sözünü yerine getirip şehit olmuştur; kimi de şehitliği beklemektedir. Onlar verdikleri sözü asla
değiştirmemişlerdir.” ayetinin vücut bulmuş halidir. Cenâb-ı Hak, sırât-ı müstakimden ayrılmayan, zorluklar karşısında sabır gösteren müminleri asla sahipsiz ve yardımsız bırakmaz. ” Şüphesiz Allah, kendi dinineyardım edenlere mutlaka yardım eder.”

Değerli Kardeşlerim!

Müslümanlar, ne zaman Allah ve Resûlü’nünçağrısına uydular, gönüllerini birbirlerine açtılar, birlik ve beraberlik içinde hareket ettiler işte o zaman
bütün zorlukların üstesinden geldiler. Ne zaman da ayrılığa düştüler, birbirlerinin dertleriyle ilgilenmediler, ilimde ve teknikte geri kaldılar o
zaman güçleri zayıfladı, zalimler pervasızca kötülük yapar hale geldi. Yüce Rabbimiz, bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: “Allah’a ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin. Sonra gevşersiniz ve gücünüz, devletiniz elden gider. Sabırlı olun. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.

Öyleyse Aziz Müslümanlar!

Dün olduğu gibi bugün de haklının yanında yer almaya devam edelim. Mezhep ve meşrep ayrılıklarını bir tarafa bırakıp birlik ve beraberliğimizi güçlendirelim. Ümmet bilincini, din kardeşliğini pekiştirelim. Birliğimizi bozmak isteyenlere karşı uyanık olalım. Masumların yanında olduğumuzun nişanesi olan etkinliklere destek verelim. Unutmayalım ki, Gazze bütün insanlık için bir ahlak ve vicdan sınavıdır. İnsanlık ailesi olarak ya
el ele, gönül gönüle verip bu sınavı kazanacağız ya da hepimiz kaybedeceğiz. Hutbemi, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in Hendek Gazvesi esnasında yaptığı şu dua ile bitirmek istiyorum: “Ey Kur’an-ı Kerim’i indiren, hesabı çabuk gören Allah’ım! Zalim grupları bozguna
uğrat ve perişan eyle!”

Kaynak: Haber Merkezi