İzmit’te hırsız paniği, kısa sürede zincirleme şiddet olaylarına dönüştü.

Serdar ve Yenidoğan Mahalleleri’nde bir süredir evlerin çevresinde dolaşıp kapıları zorladığı iddia edilen bir şüpheli yüzünden tedirgin olan mahalle sakinleri, geceleri “hırsız nöbeti” tutmaya başladı. Güvenlik kameralarına yansıyan bazı görüntüler panik duygusunu artırdı. İddialara göre, mahalleli şüpheli sandıkları kişilerden beşini önceki günlerde darbetti; dün akşam ise benzer bir vakada bir kişi daha hedef alındı. Olaylar, mahallede güvenlik ve hukuka ilişkin tartışmaları alevlendirdi.

MAHALLEDE ARTAN GERİLİM

İzmit’te artan hırsız endişesi üzerine mahalle sakinleri kendi olanaklarıyla nöbet organize etti. Vatandaşlar; gece saatlerinde sokaklarda devriye atar gibi dolaşarak şüpheli gördüklerinde müdahale ettiklerini söylüyor. Komşuların anlattığına göre kameraya yansıyan bazı şüpheli görüntüler, endişeyi büyüttü; bu da insanların silah sesi duyduklarını, gece dışarıda uzun süre beklediklerini ve uykusuz kaldıklarını beraberinde getirdi. Ancak mahalledeki bu şahsi güvenlik uygulamaları, kısa sürede kontrolden çıktı; iddialara göre 3 gün süren nöbetler sırasında olaylarla ilgisi olmayan beş kişi darbedildi. Güvenlik ve kamu düzeni arasındaki hassas denge, mahalleli öfkesinin hedefini doğru belirleyememesiyle bozuldu. Bu durum hem komşuluk ilişkilerini zedeledi hem de suç şüphesiyle insan hayatının tehlikeye atılabileceğine dair kaygıları artırtı.

İstanbul merkezli dev operasyon
İstanbul merkezli dev operasyon
İçeriği Görüntüle

GÖRGÜ TANIKLARI VE MAĞDURLAR ANLATTI

Mahalle sakinlerinin anlattıkları, hem korkuyu hem de öfkeyi gözler önüne seriyor. Vedat Özçivi, balkondan gördüklerini anlatırken “İnsanlar ‘burada burada’ diyerek koşturuyor” diyerek yaşanan kaosu özetliyor. Türkan Karakut’un ifadesi ise daha somut: “Hırsızı yakalamak için eve girmişler. Çatıdan girdiler, camları kırdılar. Mahalleli bir haftadan beri hırsızın peşinde. Benim evime neden girdiniz?” sözleriyle hem mülkiyet hem de güvenlik haklarının ihlal edildiğini belirtiyor. Fatma Çağlayan da şiddetin boyutunu vurguluyor: “Akşam 3-4 defa silah atıldı… Can güvenliğimiz yok.” Bu anlatımlar, olayların sadece fiziksel yaralanmalarla sınırlı kalmadığını; psikolojik travma, mülke zarar ve toplum huzurunun bozulması gibi sonuçlar doğurduğunu gösteriyor. Görgü tanıkları ayrıca mahalledeki bazı kişilerin “sapık mı, hırsız mı” diye tarif edilen belirsiz bir tehditle karşı karşıya olduğunu, bu belirsizliğin de insanları aşırı tepki vermeye ittiğini belirtiyor.

MAHALLE DAYANIŞMASI LİNCE DÖNÜŞTÜ

İzmit’teki vakalar, mahalle dayanışması ile hukukun üstünlüğü arasındaki çizgiyi tartışmaya açıyor. Vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlama isteği anlaşılır olsa da, şüpheli gördükleri kişiler üzerinde orantısız güç kullanılması cezai sorumluluk doğurabilir. Uzmanlar ve hukukçular genellikle benzer olaylarda yetkili mercilere haber verilmesini, polis müdahalesi gelene kadar şahsi müdahalelerin en aza indirilmesini önerir. Ayrıca, güvenlik kameralarının varlığı ve görüntülerin paylaşılışı, hem delil sağlar hem de yanlış tespitlere yol açabilir. Mahalledeki bazı kişilerin mağdur olduğu iddiası, olayların sınıflandırılmasını zorlaştırıyor: Gerçek suçlular yakalanacakken, masum insanlar haksız yere şiddet görüp mağdur edilebilir. Bu tür olaylar, yerel yönetim, emniyet birimleri ve toplum kuruluşlarının birlikte hareket ederek bilgilendirme, önleme ve krize müdahale protokolleri oluşturmasının önemini bir kez daha gösteriyor.

KOMŞULUKLARI BOZULDU

Olayların ardından mahallede karşılıklı güven sarsıldı; komşular arasında gerilim yükseldi, bazı evlerin camları kırıldı, tamirat için para toplandığı söylendi. Bu süreç, kısa vadede güvenlik önlemleri ve görünür polis devriyelerini gerektiriyor. Uzun vadede ise mahalle dayanışmasını hukuki çerçevede güçlendirecek eğitimler, güvenlik mekanizmalarının (aydınlatma, sokak kameraları, mobese entegrasyonu) iyileştirilmesi ve toplumsal farkındalık çalışmalarına ihtiyaç var. Aynı zamanda, mağdur olduğu iddia edilen kişilere adil bir soruşturma imkânı sağlanması, hatalı veya izinsiz müdahalelerin önüne geçilmesi açısından kritik önemde. Mahalle sakinleri, hem huzuru sağlamak hem de benzer olayların tekrarlanmaması için yetkililerden hızlı adımlar bekliyor.

Kaynak: İHA