Sağlık

23 günlükken açık kalp ameliyatı geçirdi: Minik Hamit’in hayata dönüş hikayesi

Suriye’de kalp damarları ters gelişen Hamit bebek, İstanbul’da geçirdiği başarılı açık kalp ameliyatıyla hayata tutundu. Annesi bebeğine gözyaşlarıyla sarılırken, uzmanlar erken tanının önemine dikkat çekti.

Abone Ol

Suriye’nin Hama kentinde dünyaya gelen ve doğuştan kalp damarları ters gelişen (büyük arter transpozisyonu - TGA) Hamit el Salih, Türkiye’deki sağlık zincirinin hızlı müdahalesiyle hayata tutundu. Henüz 23 günlükken İstanbul’da açık kalp ameliyatı geçiren minik bebek, doktorların yoğun çabaları sonucu yaşama döndü. Annesi Beyan Halid Suveyd, oğlunun elini öperek taburcu olacağı günü umutla beklerken, uzmanlar tüm aileleri hamilelik döneminde düzenli kontrole çağırdı.

Suriye’den İstanbul’a uzanan umut zinciri

Doğuştan ciddi kalp anomalisiyle dünyaya gelen 1.900 gramlık Hamit el Salih için zamanla yarış başladı. Hama’da tedavi şansı bulamayan bebek, önce Hatay’a, ardından uçak ambulansla İstanbul Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. A. Can Vuran ve ekibi, 23’üncü gününde Hamit bebeği açık kalp ameliyatına aldı. Yaklaşık 4,5 saat süren zorlu operasyonda, bebeğin kalbi 70 dakika boyunca durdurularak damar yapısı düzeltildi. Ameliyat başarıyla tamamlandı, Hamit yaşama tutundu.

“Ameliyat edilmezse kaybedilirler”

Prof. Dr. Vuran, “Bu tip doğumsal kalp hastalıkları ameliyat edilmezse, oksijen düşüklüğü ve kalp yetersizliği nedeniyle bebekler kaybedilir. Hamit bebeğin kalbini durdurarak gerçekleştirdiğimiz bu operasyonla damar yapısını düzelttik. Kalple ilgili sorunu büyük oranda ortadan kaldırdık. Akciğer gelişimi için ise biraz daha zamana ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı. Ameliyatın, bebeğin geç tanı alması ve enfeksiyon süreci nedeniyle normalden daha geç yapılabildiğini vurgulayan Vuran, bu hastalığın doğum öncesi tespit edilmesinin hayati olduğunu söyledi.

“Her anne adayı düzenli gebelik takibi yaptırmalı”

Uzmanlar, Hamit bebeğin yaşadığı zorlu sürecin tüm anne adaylarına önemli bir uyarı niteliği taşıdığını belirtti. Prof. Dr. Vuran, “Bu bebekler doğar doğmaz müdahale edilmesi gereken hastalık grubuna giriyor. Gebelik sürecinde düzgün takip yapılmazsa hem tanı gecikiyor hem de müdahale şansı azalıyor. Anne karnında tespit edilen vakalar, doğrudan gerekli donanıma sahip hastanelerde dünyaya gelmeli. Aksi takdirde sevk sırasında bile bebek kaybedilebilir” uyarısında bulundu.

“Hiçbir mutluluğun ölçüsü yok”

Yenidoğan Uzmanı Doç. Dr. Funda Yavanoğlu Atay da bebeğin ilk geldiği günün oldukça kritik olduğunu hatırlattı: “Solunum cihazına bağlı, enfeksiyonlu ve genel durumu kötüydü. Ameliyattan sonra hızla toparladı. Şu an yalnızca oksijen desteği alıyor. Antibiyotik tedavisinin ardından annesinin kucağında taburcu etmeyi umut ediyoruz.” Mesleğin en güzel yanının bu olduğunu dile getiren Atay, “Çok ağır gelen bir bebeği annesinin kucağında uğurlamak tarif edilemez bir mutluluk. Bunun kıymeti hiçbir şeyle ölçülemez” dedi.

Annesi gözyaşlarıyla sarıldı

21 yaşındaki Beyan Halid Suveyd, o anları “Hama’da hiçbir umut kalmamıştı, çareyi Türkiye’de aradık. Şimdi bebeğim yanımda, nefes alıyor, yaşıyor. Herkese minnettarım” sözleriyle anlattı. Genç anne, oğlunun sağlıkla büyümesini dilerken, tüm bebekler için şifa temennisinde bulundu.