Kentsel Dönüşüm Uzmanı, siyasetçi ve İş İnsanı Eldogan, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Deprem Öldürmez…
Bugün, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 26. yıl dönümü.
Son 26 yılda geldiğimiz noktaya baktığımızda, maalesef hâlâ hazır olmadığımızı 6 Şubat Kahramanmaraş Depremi’nde gördük.
Enkazlarımızı bile kaldırmakta geciktik, birçok yaralı vatandaşımızı kurtaramadık. Aynı anda 11 ili etkileyen büyük bir felaket yaşadık.
Deprem, siyaset üstü bir meseledir. Bu konu siyaset üstü bir anlayışla ele alınmadan köklü bir çözüm maalesef mümkün olmayacaktır.
Aynı büyüklükte depremler başka ülkelerde yaşandığında 5-6 kişi hayatını kaybederken, biz 50-60 bin vatandaşımızı yitiriyoruz.
Deprem bizim kaderimiz değildir, olmamalıdır.
Çözüm bellidir: Depreme dayanıklı binalar ve deprem konusunda bilinçlendirilmiş vatandaşlar. Eğer bu adımları atabilirsek, yaşanacak depremleri en az hasarla atlatırız.
Fakat beklenen Marmara Depremi her an olabilir. Deprem uzmanlarımız, bu depremin en geç 30-35 yıl içinde olacağını öngörmektedir.
Bizler, bu ülkeyi yöneten veya yönetmeye talip olan siyasetçiler olarak bu konuyu en öncelikli meselelerden biri haline getirmeliyiz. Çünkü:
• Enflasyonla mücadele edilir, ekonomi düzelir ya da sıkıntılar zamanla telafi edilebilir.
• Ama depremde kaybettiğimiz bir tek canı geri getiremeyiz.
Bu nedenle, kaybedecek tek bir günümüz bile yok.
Eğer son 26 yılda ülkenin gelirlerinden gerekli kaynak aktarılmış olsaydı, İstanbul ve Kocaeli’ndeki tüm riskli binalar kentsel dönüşüm projeleriyle yenilenmiş olurdu.
Bugüne kadar yapılmamış ve ihmal edilmiş olabilir. Peki, bundan sonra ne yapabiliriz?
⸻
Çözüm: Planlı Kentsel Dönüşüm
Kentsel dönüşüm için bugün start verilse, ihtiyaç olan bütçe ayrılsa bile mevcut mantıkla 100 yılda dönüşüm sağlanamaz.
(Maraş depreminin yaralarını hâlâ saramadık.)
Bu nedenle, planlı bir kentsel dönüşüm olmalı.
• Ortalama 25-30 yıla yayılmalı,
• Ancak bu süreçte vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği mutlaka sağlanmalıdır.
Riskli binalarda yaşayan herkes derhal bu yapılardan çıkarılmalı ve güvenli kiralık evlere taşınmalıdır. Ekonomik durumu olmayan vatandaşlarımıza da kira desteği sağlanmalıdır.
Örneğin;
• 400.000 aileye kira yardımı yapılsa,
• Aylık ortalama 25.000 TL’den, toplam aylık 10 milyar TL,
• Yıllık 120 milyar TL (yaklaşık 3 milyar USD) eder.
Bugün faiz lobisine aylık ödediğimiz faiz 160 milyar TL civarında.
Yani, 400 bin aileye 1 yıllık kira yardımını, sadece 1 aydan kısa sürede ödediğimiz faiz ile karşılayabilecek kadar güçlü bir ülkeyiz.
Eğer vatandaşlarımız riskli binalardan tahliye edilirse, olası bir depremi en az hasarla atlatırız.
Riskli binalar belirli bir süreçte yıkılır ve şeffaf bir ihale sistemi ile yeniden yapılır. Böylece:
• Hem ekonomiye bir anda milyarlarca liralık yük binmez,
• Hem de vatandaşlarımızın hayatı kurtarılır.
Hz. Ali’nin dediği gibi:
“Bir kişinin hayatını kurtaran, bütün toplumu kurtarmış olur.”
⸻
Çözümün Anahtarı
• Liyakat,
• Feraset,
• Cesaret sahibi kadrolar,
• Adil düzen,
• Milli görüş.
⸻
Yeniden Güçlü Türkiye için,
Yeniden Refah Partisi
Yalçın ELDOĞAN
YRP Genel Merkez AR-GE Başkan Yardımcısı
İç Mimar
Deprem ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı