Türkiye Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, “22 Mart Dünya Su Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, bu yılın temasının “Buzulların Korunması” olduğunu belirterek, buzulların korunmasının insanlığın geleceği açısından hayati önem taşıdığını vurguladı.
Dünyanın kara alanının yaklaşık %10’unun buzullarla kaplı olduğuna dikkat çeken Çelik, buzulların dünyanın tatlı su rezervlerinin %70’inden fazlasını barındıran doğal su depoları olduğunu ifade etti. Ancak iklim değişikliğinin bu doğal kaynakları tehdit ettiğini söyleyen Çelik, “Son 50 yılda küresel buzul hacmi %30 oranında azalmıştır. Hızla eriyen buzullar, milyonlarca insanın içme suyu, tarım ve enerji ihtiyacı için hayati öneme sahip olan su güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Ayrıca deniz seviyesinin yükselmesiyle sel riskini artırmakta ve ekosistemleri bozmaktadır” dedi.
"Tarımda ve Hayvancılıkta Su Kullanımında Tasarruf Şart"
Su kaynaklarının en çok tarım sektöründe kullanıldığına işaret eden Çelik, artan kuraklık nedeniyle su kullanımında tasarrufun zorunlu hale geldiğini belirtti. Çelik, "Tarım başta olmak üzere her alanda su kullanımında azami tasarruf sağlanmalı, ekim deseni ülke önceliklerine göre revize edilmelidir" dedi.
Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de ekilebilir arazilerin üçte birinin yem bitkileri üretimine ayrılması gerektiğini belirten Çelik, "Artan su ihtiyacını karşılamak için basınçlı sulama sistemleri kullanılmalı, modern sulama yöntemleri yaygınlaştırılmalı, gece sulaması teşvik edilmeli ve su ihtiyacı az olan bitkilerin ekimi desteklenmelidir" ifadelerini kullandı.
"Su Sorunu Küçükbaş Hayvancılığı da Vuruyor"
Küresel iklim değişikliğinin özellikle su kaynaklarını olumsuz etkilediğine ve bu durumun küçükbaş hayvancılıkta da ciddi sorunlar doğurduğuna dikkat çeken Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Zaten kurak ve yarı kurak iklim kuşağında yer alan ülkemizde çölleşme riski artarken, bozuk yağış rejimi kaba yem üretimini olumsuz etkilemektedir. Yıllık 10 milyon tonun üzerinde yem hammaddesi ithal eden Türkiye’de, et ve süt üretimi azalabilir, girdi maliyetleri artabilir ve dar gelirli vatandaşların gıdaya erişimi daha da zorlaşabilir. Suya erişimde yaşanacak sıkıntılar, hayvanların beslenme maliyetini artıracak ve neticede susuzluğun faturası hayvansal üretimdeki düşüş olarak karşımıza çıkacaktır."
Çelik, "Su kaynaklarımızı korumak hepimizin ortak sorumluluğu. Küçükbaş hayvancılığın sürdürülebilirliği için bu konuya daha fazla önem vermeliyiz" diyerek açıklamasını tamamladı.
