Yazısında adaletin zedelendiği, samimiyetin kaybolduğu ve vicdanın sustuğu toplumlarda bireylerin zamanla içten içe çürümeye başladığını ifade eden Nöbetçigil, bu çürümenin sessizce yayılarak tüm toplumu etkisi altına aldığını söyledi.
“Adaletin Yerini Güç, Liyakatin Yerini Kayırma Aldı”
Toplumun temel değerlerinin sarsıldığına dikkat çeken Nöbetçigil, liyakatin yerini kayırmacılığın, dürüstlüğün yerini aldatmanın, ortak faydanın yerini ise kişisel menfaatin aldığını belirtti. Bu değişimin kurumları da içini boşaltarak işlevsiz hale getirdiğini ifade eden yazar, hukuk sisteminin adalet dağıtmak yerine güçlünün sopasına dönüştüğünü, eğitim sisteminin ise eleştirel düşünceyi körelten bir yapıya büründüğünü söyledi.
“Yeniden Doğuş Bireyde Başlar”
Ancak bu karanlık tablonun toplumun kaderi olmadığını vurgulayan Nöbetçigil, çıkış yolunun bireyin kendisiyle yüzleşmesinde ve vicdanının sesini yeniden duymasında yattığını ifade etti. Yazısında, “Toplumsal bozulma bireyde başlıyorsa, yeniden doğuş da yine bireyde başlar” diyen Nöbetçigil, ahlaki uyanış çağrısı yaptı.
“Sessiz Kahramanlar Şafağın Habercisidir”
Nöbetçigil’in yazısında verdiği örnekler dikkat çekti. Toplumun yeniden ayağa kalkmasının, şu gibi “küçük” ama anlamlı eylemlerle mümkün olduğunu belirtti:
Yerdeki çöpü çöp kutusuna atana kadar taşıyanlar,
Yerde gördüğü ekmeği yerden kaldıranlar,
Trafikte önceliği olduğu halde gönüllü yol verenler,
Korna çalmadan önce “belki hasta vardır” diye düşünenler,
Piknik sonrası başkasının çöpünü de toplayanlar...
Bu kişileri “sessiz kahramanlar” olarak niteleyen Nöbetçigil, bu bireylerin karanlığa direnenler olduğunu, şafağın da onların mücadelesiyle doğacağını ifade etti.
“Büyük Söylemler Değil, Küçük Duruşlar Kurtaracak”
“Bu dünyayı büyük siyasi nutuklar değil, küçük ahlaki direnişler kurtaracak” diyen Nöbetçigil, umut mesajıyla yazısını sonlandırdı. Geleceğe inanan bireylerin umudunu yitirmemesi gerektiğini belirterek şu sözlerle yazısını tamamladı:
“Dayanın güzel kalplerimiz. En karanlık gecenin ardından doğan şafak, o karanlığa inat direnenlerin eseridir. ‘Biz’ bilinciyle yeniden ayağa kalkacağız.”