Ekonomi

TGSD Başkanı Toygar Narbay: “Hazır Giyimi, Tekstili ve Sanayiyi Feda Etmek Geleceği Feda Etmektir”

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından bu yıl 18’incisi düzenlenen İstanbul Hazır Giyim Konferansı, “Yeni Düzenin Pusulası” temasıyla başladı. Açılış konuşmasını yapan TGSD Başkanı Toygar Narbay, küresel dönüşümün sektör üzerindeki etkilerini değerlendirerek, “Hazır giyim ve tekstil sektörleri istihdamın sigortasıdır. Bu alanları feda etmek geleceği feda etmektir” dedi.

Abone Ol

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) tarafından bu yıl 18’incisi düzenlenen İstanbul Hazır Giyim Konferansı, “Yeni Düzenin Pusulası” temasıyla başladı. Açılış konuşmasını yapan TGSD Başkanı Toygar Narbay, küresel dönüşümün sektör üzerindeki etkilerini değerlendirerek, “Hazır giyim ve tekstil sektörleri istihdamın sigortasıdır. Bu alanları feda etmek geleceği feda etmektir” dedi.

“Yeni Düzenin Pusulası ile Yolumuzu Bulmaya Çalışıyoruz”

Toygar Narbay, konferansın açılışında yaptığı konuşmada 2008 küresel krizinden bu yana ekonomik dengelerin köklü biçimde değiştiğini vurguladı:“2008’deki finansal krizle birlikte dünyada tüm kurallar yeniden yazılmaya başlandı. Jeopolitik fay hatları kırıldı, göç dalgaları arttı, yeni güç dengeleri oluştu. Bugün BRICS ülkeleri ticarette ağırlık kazanıyor, korumacılık artıyor, tedarik zincirleri yeniden şekilleniyor. Bilim, teknoloji ve doğa; ekonominin yönünü belirleyen en güçlü faktörler haline geldi. Bu karmaşık dünyada biz de ‘Yeni Düzenin Pusulası’ ile yönümüzü bulmaya çalışıyoruz.”

“Sektör Dönüşmek Zorunda”

Narbay, dijitalleşmenin ticaret anlayışını kökten değiştirdiğini belirterek, hazır giyim sektörünün bu dönüşüme ayak uydurması gerektiğini söyledi:“Pazar artık dijital bir oyun alanına dönüştü. Rekabet yalnızca fiyat ya da ürün kalitesiyle değil; büyük veri analizi, sosyal medya kullanımı ve sürdürülebilirlik gibi faktörlerle şekilleniyor. Yeni markalar bir gecede küresel arenaya çıkabiliyor. Ancak bu hızlı değişim aynı zamanda yeni engelleri de beraberinde getiriyor. Bu tablo, Türk hazır giyim sektörünün köklü bir dönüşüm geçirmesini zorunlu kılıyor.”

“Bir Türkiye Markası Yaratabiliriz”

Narbay, Türkiye’nin tekstil, moda, gastronomi ve dizi-film gibi alanlarda dünya çapında güçlü bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekerek ortak bir vizyon çağrısı yaptı:“Hazır giyim, moda, turizm ve kültürel üretimde büyük bir birikimimiz var ancak bu güç henüz ortak bir stratejiye dönüşmedi. Nitelikli üretim zincirini ve marka gücümüzü birleştirirsek, ‘Türkiye Markası’ adı altında küresel rekabeti artırabiliriz. Üniversiteler, kamu ve özel sektörün iş birliğiyle bu vizyonu gerçeğe dönüştürmemiz gerekiyor. TGSD olarak biz bu sürece liderlik etmeye hazırız.”

“Hazır Giyim ve Tekstil, İstihdamın Sigortasıdır”

Konuşmasında Türkiye ekonomisinde istihdamın geleceğine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Narbay, sanayi ve tekstilin ülke ekonomisindeki vazgeçilmez rolünü şu sözlerle vurguladı:“Dünya Ekonomik Forumu’na göre 2030’a kadar iş gücü yapısı tamamen değişecek. Ancak dijitalleşmeye rağmen üretim süreçlerinde insan emeği varlığını koruyacak. Türkiye’de de benzer bir tablo var: mal ve hizmet ihracatının GSYH içindeki oranı 2022’de %27,2 iken 2024’te %18,7’ye geriledi. Buna rağmen hazır giyim ve tekstil sektörü 850 bin kişiye istihdam, 40 milyar dolarlık yatırım, 27 milyar doların üzerinde ihracat ve 45 milyar dolarlık üretim gücü ile ekonominin temel direği olmaya devam ediyor.”

Narbay, sözlerini şöyle tamamladı:“Sanayide karanlık fabrikaların, hizmette robotların öne çıktığı bir çağda bile her makinenin başında insan emeği vardır. Hazır giyim ve tekstil, istihdamın sigortasıdır. Bu sektörleri feda etmek, geleceği feda etmektir. Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma vizyonu, üretim ve emek üzerinden şekillenmelidir.”